"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/628 E., 2022/997 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/340 E., 2021/817 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ipoteğin kaldırılması davasının kabulüne aile konutu şerhi davasının hukuki yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararın davalı banka vekili ve davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak harçlar tamamlanmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ipoteğin kaldırılması davasının kabulüne, aile konutu şerhi konulması davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eş adına kayıtlı Kanarya Mahallesi 2 Arı Kuşu Sokak No:4/11 Küçükçekmece İstanbul adresindeki gayrimenkulü ile aile konutu olarak kullanıldığını, davalıların müvekkilinin açık onayı olmaksızın tapuda davalı eş adına kayıtlı fakat tarafların müşterek maliki olduğu ve aile konutu olarak özgülenen dava konusu gayrimenkul üzerine diğer davalı banka lehine 24.05.2012 tarih 12225 yevmiye no ile ipotek tesis edildiğini, dava konusu gayrimenkul üzerine aile konutu şerhi konulmasını, tescil edilen ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... Gıda Dış. Tic. Ltd. Şti. Yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; banka adına ipotek çekildiğinde davacı ...'un haberinin olup olmadığını bilmediğini, bunun dışında davaya karşı bir diyeceğinin olmadığını, davalı ...'un kendi yanlarında çalıştığını, o dönemde ticari işinin nakit para koymamak için teminat mektubu ve çek koçanı çekilmesi için ...'a rica ettiğini, banka ipotek isteyince yardımcı olduğunu, ancak evin aile konutu olduğunu bilmediğini, daha sonra şirketin iflas etmesi üzerine bu durumun yaşandığını beyan etmiştir.
2.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; banka adına ipotek verildiğinde eşi ...'un haberinin olmadığını, eşinin okuma ve yazması olmadığını, Türkçesi dahi olmadığını, belirtmiştir.
3.Davalı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın aile konutu olduğu yönünde tapu kaydında hiçbir şerh bulunmadığını, davacının ipoteğe yazılı muvaffakatı olduğunu, ipotek tesisinden önce diğer davalı ipotekli taşınmazın maliki ... ve ...'un Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Sefaköy Şubesine gelerek muvafakat beyanını verdiklerini, müvekkili bankanın üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, iş bu davanın açılmasının borçtan kurtulma çabası olup hakkın kötüye kullanılması olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2018 tarih ve 2016/911 Esas, 2018/874 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile ipoteğinin kaldırılmasına, davacı tarafça aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talep yönünden taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebileceği, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte artık hukuki yararının bulunmadığı, davacı tarafça aile konutu şerhi talebi ile ilgili olarak ilgili tapu müdürlüğüne müracaat edilip edilmediği yönünde bir belgenin dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla hukuki yarar bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle talebin reddine, davalı Yapı Kredi Bankası vekilinin icra takibinin durdurulmasına ilişkin mahkememiz kararının kaldırılmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili davanın kabulü yönünden, davalı ... ise yargılama giderleri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 25.05.2021 tarih ve 2019/1201 Esas, 2021/881Karar sayılı kararı ile davacı tarafından ipoteğin kaldırılması talepli davda ipotek bedelinin 290.000,00 TL olduğu, davacı dava tarihi itibariyle 29.20 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç yatırdığı ancak bu bedel üzerinden nispi harç tamamlattırılmadığı, açıklanan nedenlerle nispi peşin harç noksanlığının tamamlattırılması, tamamlandığı takdirde işin esasına girilmesi, tamamlanmaması halinde Harçlar Kanununun 30 uncu maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken, harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan davalı banka vekilinin istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, açıklanan hususlara riayet edilerek karar verilmesi için dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın davalı ...'a ait olup dava konusu yerde davacı ile birlikte ikamet ettikleri, ilgili taşınmazın aile konutu olduğu, davalı ...'in davalı ... Ltd. Şti. de çalıştığı, davalı şirketin davalı Yapı Kredi bankasından çekmiş olduğu ticari krediye karşılık şirket yetkilisi Şeyhmus Bulun'un isteği üzerine davalı ...'in dava konusu taşınmazı bankaya teminat olarak bildirdiği ve 3. Kişi lehine ipotek tesisi işleminin yapıldığı, dosya kapsamında yapılan incelemede İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 02.04.2018 tarihli raporunda; ipoteğe muvafakate ilişkin evraktaki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiği, davacının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu, ancak Türkçe konuşamadığını ifade ettiği, mahkememizde tercüman vasıtasıyla beyanının alındığı, davacının imza yazı örnekleri ilgili yerlerden celp edildiğinde davacının parmak izi kullanmak suretiyle imza attığı anlaşılmakla ilgili belgedeki imzanın davacıya ait olmadığı kanaatine varıldığı, davalı banka tarafından ilgili belgenin davacı tarafından okunup imzalandığına ilişkin bir ibarenin davacı tarafa yazdırılmaması, ayrıca ilgili belgede davalı ...'in isim ve imzası alınmasına rağmen davacının isim kısmının da doldurulmadığı görülmekle davalı bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının ipoteğin kaldırılmasına yönelik isteminin yerinde olduğu gerekçesi ile talebinin kabulü ile dava konusu İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi, 3 parsel, 15 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmaz üzerindeki Yapı Kredi Bankası A.Ş.'nin 290.000,00 TL bedelli, 24.05.2012 tesis tarihli ipoteğinin kaldırılmasına, davacı tarafça aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talep yönünden; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesinin 3üncü fıkrasında 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı kanunla yapılan değişiklikle aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebileceğinin kabul edildiği, bu değişiklikten sonra tapu müdürlüğünün bu talebi hukuken veya fiilen yerine getiremediğini belirtmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte artık hukuki yararının bulunmadığı, davacı tarafça aile konutu şerhi talebi ile ilgili olarak ilgili tapu müdürlüğüne müracaat edilip edilmediği yönünde bir belgenin dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talepte hukuki yarar bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle talebin reddine, davalı Banka vekilinin icra takibinin durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına yönelik talebinin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde ;davanın yanlış hasıma yöneltildiğini, malik olmayan eşten muvafakatname alındığını belirterek, ipoteğin kaldırılması yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olmakla davalı banka vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde; davacının, davayı Yapı Kredi A.Ş. Sefaköy Şubesi'ne yönelttiğini, Yapı Kredi A.Ş. Şeklinde bir tüzel kişilik bulunmadığı gibi taşınmaz üzerindeki ipotek de Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Lehine tesis edildiğini, şubeye husumet yöneltilerek dava açılamayacağı gibi Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Aleyhinde hüküm kurulamayacağını, davaya konu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmeden önce, taşınmazın aile konutu olduğu yönünde tapu kaydında hiçbir şerh bulunmamadığı halde müvekkili bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirerek davacıdan muvafakatname aldığını, ancak imzaya itiraz edildiğini, inceleme sonucuna alınan raporun yetersiz olduğunu, davacının davasının kabul edilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; ipoteğin kaldırılması davasının kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi gereğince ipoteğin kaldırılması davasında davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri,. 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.