"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
2-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında yapılan yargılama sonucunda, mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğundan bahisle erkeğin davasının reddi ile kadının davasının kabulüne ve kadın lehine nafaka ve tazminatlara hükmedilmekle, bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir. Karar yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. Mahkemece erkeğe " eski eşi ile ilişki kurduğu, eşini aldattığı, zaman zaman eski eşiyle görüşerek evi terk ettiği, eşine karşı şiddet uyguladığı, hakaretamiz söz ve davranışlarda bulunduğu" vakıaları kusur olarak yüklenmiş ise de; bu vakıalara ilişkin tanık beyanlarının duyumdan ibaret olduğu ve iddiaların başkaca bir delil ile de ispat edilemediği anlaşılmakla, yine de erkeğin mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurları dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı gerekçe ile hüküm verilmesi kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Boşanma davalarında, manevi tazminata (TMK md. 174/2) hükmedebilmek için tazminat talep edenin az kusurlu veya kusursuz olması yanında, ayrıca boşanmaya sebep olan eylemlerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunması gerekmektedir. Her ne kadar mahkemece erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesiyle manevi tazminata hükmedilmiş ise de; yukarıda 2. maddede açıklandığı üzere mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen eylemlerin kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı değrlendirilmekle, koşulları oluşmadığı halde davalı-karşı davacı kadın yararına manevi tazminata (TMK md. 174/2) hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2 ve 3. bentte gösterilen sebeple, bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 28.12.2022 (Çrş.)