Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9194 E. 2023/109 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü, tedbir nafakası, iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarı ile velâyetin anneye verilmesinin uygun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; kadının erkeğin aşağılama, hakaretlerine maruz kaldığını, erkeğin eşine fiziksel ve sözel şiddet uyguladığını, bıçakla birden çok kez üzerine yürüdüğünü, evin geçimine maddî katkıda bulunmadığını, çoğu zaman çalışmadığını, uygunsuz internet sitelerinde vakit geçirdiğini, evden gittikleri takdirde intihar etmekle tehdit ederek agresif davranışlar sergilediğini, çocuğa karşı da sorumluluklarını yerine getirmediğini, en son müvekkiline kendi babası ile yakıştırmalar yaptığını, küçük düşürdüğünü, iftira attığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında artırılmak kaydı ile çocuk yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000'er TL maddî ve manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili sürede verdiği cevap dilekçesinde özetle; asılsız ve hayal ürünü iddiaların gerçekleri yansıtmadığını, erkeğin kadına karşı hiç şiddet uygulamadığını, çalışmayarak maddî destekte bulunmadığına ilişkin iddiaların da gerçeği yansıtmadığını, erkeğin eşini sevdiğini, eve ve çocuğa her türlü maddî desteği verdiğini, çalışarak her türlü çabayı gösterdiğini, kadının boşanma ve diğer taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek davanın ve kadının taleplerin reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine ve çocuğa karşı maddî yükümlüklerini yerine getirmediği, çocuğun hastane kontrollerinde eşine yardımcı olmadığı, tarafların tartışması sonrasında davacının kafasından yaralandığı, eşine hakaretlerde bulunduğu, bu çocuk benim değil dediği, kadının evi terk etmek zorunda kaldığı ve erkeğin bu süreçte de maddî ve manevî yardımda bulunmadığı boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye bırakılmasına, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir, çocuk yararına 400,00 TL tedbir, 700,00 TL iştirak nafakasına, nafakalara ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi dışında diğer hükümlerin yerinde olmadığını, kusur belirlemesi, boşanma hükmü, velâyet ve kişisel düzenlemeleri, kadın ve çocuk yararına hükmedilen tedbir-iştirak nafakası ile maddî-manevî tazminatın esası ve miktarlarının hatalı olduğunu belirterek haksız davanın tamamen reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun mahkemece gerekçeli kararın hüküm sonucu kısmında 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, gerekçeli karar içeriğinden tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince çekişmeli boşanma sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verildiği, hüküm sonucunun maddî hata sonucu yazıldığı gerekçesiyle hüküm sonucundaki maddenin düzeltilmesine, taraflarca usulüne uygun olarak sunulan dilekçelerde dayanılan çekişmeli vakıalardan, hüküm tesisine esas alınarak erkeğe yüklenen kusurlar dosya kapsamında sunulan delillerle kanıtlanmış olmakla yerinde ve isabet olduğu, erkek tarafından kadın için süresinde öne sürülen iddia ve vakıaların delili olarak gösterilen tanık anlatımlarının ise soyut, yetersiz ve erkekten duyuma dayalı aktarımlardan ibaret olması, iddiayı kanıtlayan başkaca bir delilin sunulmaması nedeniyle kusur belirlemesinde nazara alınmayarak mahkemece kadına kusur yüklenilmemesi doğru olduğu ve yasal koşulları gerçekleşen davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönlerinde bir yanlışlık olmadığı gerekçesi ile davalı erkeğin diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının tamamen kusurlu olduğunu, kadının davasının bu nedenle kabulünün hatalı olduğunu, kusur belirlemesi, boşanma hükmü, velâyet, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı ile maddî-manevî tazminatın esası ve miktarlarının hatalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın lehine tedbir nafakası ve maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarı, velaâyetin anneye verilmesinin çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci maddeleri, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi ve 336 ncı maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.