"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/645 E., 2022/855 K.
DAVA TARİHİ : 09.07.2020 - 04.01.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/560 E., 2022/8 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının asıl ve birleşen boşanma davasının kabulü ile, erkeğin birleşen boşanma davasının reddine, karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin doğurduğu yükümlülükleri yerine getirmediğini, maddî ve manevî olarak evliliği tek başına yürüttüğünü, erkeğin yıllarca sadece içki içip huzursuzluk yarattığını, maddî olarak herhangi bir destekde bulunmadığını, çocuklarına maddî destekte bulunmadığı gibi düğünlerine dahi katılmadığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın lehine 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili birleşen dosya dava dilekçesinde; tarafların davalının sürekli alkol alıp eve geç saatlerde geldiğini, 20 yıldır ayrı odalarda kaldıklarını, erkeğin kadına fiziksel şiddet uygulamaya kalktığını, hakaret ettiğini, müşterek çocukları Yeliz'in araya girdiğini, erkeğin sosyal ortamlarda kadını yalnız bıraktığını, müşterek çocuklarının düğününe dahi katılmayarak sosyal şiddet uyguladığını, evin geçimine destek olmadığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 500,000,00 TL maddî ve 500,000,00 TL manevî tazminatın ve bir kısım ziynet eşyalarının bedellerinin ödenmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek dava dilekçesine karşı süresinde cevap vermemiştir.
2.Davalı-davacı vekili birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; son 20 yıldır taraflar arasında geçimsizliğin baş gösterdiğini, kadın ile yanlız kaldıklarında hakaret içeren sözler söylediğini, adam yerine koymadığını, sen adammısın, eşşek, salak gibi sözler söylediğini, kadının anne ve babasının yaklaşık 3 yıl boyunca kendi evlerinde kaldığını, aynı yatak odasını, yatağı paylaşmadıklarını, kadının hiç kimseye haber vermeden evden ayrıldığını, bir süre sonra da boşanma davası açtığını öğrendiğini, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 2020/260 Esas, 2021/332
Karar sayılı ve 12.07.2021 tarihli kararı ile; tarafların uzun yıllardır aynı odayı ve aynı yatağı paylaşmadığı, aynı evde iki yabancı gibi yaşadıkları, ortak hiçbir paylaşımlarının kalmadığı, erkeğin uzun zaman alkol kullandığı, alkol sebebiyle eve geç geldiği, bazı günler eve gelmediği, ekonomik anlamda müşterek konuta yeterince katkı sağlamadığı, kadının çalışarak evin geçimini sağladığı, kadını düğün, davet vb. ortamlarda yalnız bırakarak sosyal şiddet uyguladığı, müşterek çocuklar Yeliz ve Hamit'in düğünlerine de katılmayarak bir baba olarak sorumluluğunu yerine getirmediği, tartışma sırasında kadına sık sık "sen insan mısın" şeklinde hakaret ettiği, müşterek çocukları Yeliz'in kızının doğumgünü için tarafların müşterek konutunda müşterek çocuklar ve akrabaları ile toplandıkları sırada kadının üzerine yürüdüğü el kaldırdığı, araya müşterek çocuk Yeliz'in girerek erkeğin kadına şiddet uygulamasını engellediği, tarafların ekonomik sosyal durumu ve kusur durumuna göre, kadın lehine maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile kadının asıl ve birleşen boşanma davasının kabulüne, erkeğin birleşen boşanma davasının reddine, kadın lehine 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, ziynet alacağı davasının kısmen kabul kısmen reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili; tazminatların miktarı, faiz başlangıç tarihi ve türüne hükmedilmemesi, 1 adet 18 ayar bilezik yönünden ziynet eşyasının kısmen reddi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden, davalı-davacı erkek vekili, kadının davasının ve tazminatların kabulü ile kendi boşanma davasının reddi ve kadının ziynet alacağı talebinin kabul edilen kısmı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Tarafların istinaf itirazları üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan incelemede; eksik inceleme sonucu karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin, (6) ncı alt bendi gereğince istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesince yukarıda başlıkta belirtilen kararı ile; erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle, kadının asıl ve birleşen boşanma davasının kabulüne, erkeğin birleşen boşanma davasının reddine, kadın lehine 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabul kısmen reddine, kadının asıl ve birleşen boşanma davasının kabulü, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ve erkeğin reddedilen boşanma davası nedeniyle kadın lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine, erkek lehine kadının ziynet alacağı davasının kısmen reddi nedeniyle vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili; tazminatların miktarı, faiz başlangıç tarihi ve türüne hükmedilmemesi, 1 adet 18 ayar bilezik yönünden ziynet eşyasının kısmen reddi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili, kadının davasının ve tazminatların kabulü ile kendi boşanma davasının reddi ve kadının ziynet alacağı talebinin kabul edilen kısmı yönünden hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; kadının reddedilen ziynet alacağına ilişkin istinaf itirazlarının 6100 sayılı Kanun'un 341 inci, 346 ncı maddesininbirinci fıkrası ve 352 nci maddeleri gereğince reddine, tarafların sair temyiz itirazlarının, istinaf kararının usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, tazminatların miktarı, faiz başlangıç tarihi ve türüne hükmedilmemesi, 1 adet 18 ayar bilezik yönünden ziynet eşyasının kısmen reddine yönelik istinaf talebinin miktardan reddi kararı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; kadının davasının ve tazminatların kabulü ile kendi boşanma davasının reddi yönünden hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davalarının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve miktarları ile erkeğin davasının reddinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesi, 369 uncu, 370 inci ve 353 üncü maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı- davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümlerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Yukarıda (3) numaralı paragrafta belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatların miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden ...'a yükletilmesine,
İstek halinde temyiz peşin harcının yatıran Meryem'e geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.