Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9238 E. 2023/79 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkemenin boşanma, velayet, nafaka ve tazminata ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hükmün gerekçesi düzeltilerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin sürekli şiddet uyguladığını, kadına ve ailesine küfür ve hakaret ettiğini, her tartışmada eşinin ailesini arayıp gelip kızınızı alın, artık istemiyorum deyip gönderdiğini, tartışmalarda üstüne yürüdüğünü, tehdit ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, ihtiyaçları karşılamadığını, ziynetleri aldığını, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediğini, eve geç geldiğini, ailesine hizmet etmesini beklediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1000,00 TL tedbir ve iştirak ve kadın için aylık 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, ailenin erkeğe hakaret ettiğini, tehdit edip şiddet uyguladıklarını, sıklıkla ailesine gittiğini, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ev işlerini yapmadığını, çocukla ilgilenmediğini, çocuğa fiziki ve sözel şiddet uyguladığını, erkeğin ağabeyini eve davet ettiğinde kabul etmediğini, eşyalara zarar verdiğini, hamile iken çocuğu istemediğini, çocuğu ve erkeği öldürmekle tehdit ettiğini, kendi kendine şiddet uyguladığını, sunulan fotoğraflarının bunun sonucu olduğunu, erkek adına sosyal medya hesabı açıp paylaşımlarda bulunarak zor duruma düşürdüğünü, bütün eşyaları alarak evi terk ettiğini iddia ederek; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve erkek lehine 50.000.00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, yararı, uzman raporunun içeriği dikkate alınarak velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine hükmedilen aylık 300,00 TL nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesi kararında; erkeğin maddî yükümlülükleri tam olarak yerine getirmediği, eşinin üstüne kapıyı kilitleyip evden ayrıldığı, eve ekmek parası bırakmadığı, eşine birden çok kez fiziksel şiddet uyguladığı ve onu ailesinin evine gönderdiği; kadının ailesinin erkeğe hakaret ettiği ve tokat attığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı vekili, erkeğin üzerine atılı kusurların gerçekleşmediği ve kadının tam kusurlu olduğunu belirterek kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe kusur olarak yüklenen kapıyı kilitleyip evden gitme vakıasına kadın tarafın dilekçelerinde vakıa olarak dayanılmaması nedeniyle bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı, İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen diğer kusurlu davranışların gerçekleştiği, kadının kusurlarının istinafa başvurmadığından kesinleştiği ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesinin tazminat ve nafaka hükümlerinin yerinde olduğu gerekçesiyle; hükmün gerekçesinin kusur yönünden düzeltilmesine, sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı vekili, erkeğin üzerine atılı kusurların gerçekleşmediği ve kadının tam kusurlu olduğunu belirterek kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, kadın lehine maddî ve manevî tazminat ile nafakalara hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.