"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/866 E., 2022/1037 K.
DAVA TARİHİ : 18.07.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akhisar Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/532 E., 2020/112 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen 13.02.2024 gününde temyiz eden temyiz eden davalı ... ile vekili gelmediler. Karşı taraf davacı ... ve vekili gelmediler. Açık duruşmaya başlandı. Davalı ...vekili Avukat ...'ın mazeret dilekçesi gönderdiği görüldü. Belgelendirilmeyen, usul ve yasaya uygun bulunmayan mazeretin reddine karar verildi. Taraflardan kimsenin gelmemiş olduğu anlaşıldıktan sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1993 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olmadığını, kadının, erkeğe ve erkeğin ailesine iftira attığını, bu sebeple ceza soruşturması geçirdiklerini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, hakaret ettiğini, baskıcı olduğunu, ortak konuttan kovduğunu, ekonomik, cinsel şiddet uyguladığını, güven sarsıcı davranışta bulunduğunu, birlik görevini ihmal ettiğini iddia ederek öncelikle davanın reddine, aksi kanaatte olunması durumunda ise kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 150.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkeğe ve erkeğin çocuklarına iftira attığı, ortada bir sebep yokken ortak konutu terk ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, tam kusurlu olan kadının, kusurlu davranışının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu dikkate alınarak erkek yararına 8.000,00 TL manevî tazminata, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat ve nafaka taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu davranışının bulunmadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği, fiili ayrılık süresi içerisinde erkeğin barışmak amacıyla kadına aracılar gönderdiği, kadının kusurlu davranışlarını affettiği, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddi ile erkeğin manevî tazminat isteminin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, yargılama gideri ve vekâlet ücreti düzenlemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu belirtilerek tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmişse de boşanma davası açıldığında ayrı yaşama hakkı kendiliğinden doğduğundan, tedbir nafakasına bu aşamada hükmedilebilmesi için kusurun önem arzetmediği ve tarafların ayrı yaşadıkları da anlaşıldığından davalı kadın yararına belirli bir miktar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı belirtilerek; davalı kadın vekilinin tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönden kaldırılmasına ve bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, ihtiyaç ve gelirler, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davalı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, davalı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ile kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile tedbir nafakası miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, af olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.