Logo

2. Hukuk Dairesi2022/923 E. 2023/28 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasına bağlı olarak açılan davada, edinilmiş mallara ilişkin değer artış payı ve katılma alacağı istemlerinin miktarı ve faiz başlangıç tarihi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından aynı davada birden fazla ıslah yoluna başvurulamayacağı ve tasfiyenin gerçekleştirildiği karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği, ancak artırılan miktar için ıslah tarihinden itibaren faiz yürütüleceği gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı-davalı vekili ve davalı-davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde edinilen 15 nolu bağımsız bölümün davalı-davacının ailesinin verdiği para, müvekkilinin düğünde takılan altınları ve kredi kullanılarak satın alındığını, tarafların elinde kalan nakit ile davalı-davacının babası adına araç satın alındığını, davalı-davacının ailesi tarafından verilen paranın ödendiğini, tarafların elinde kalan paranın bir kısmı ile de eve tadilat yapıldığını ve ev eşyası alındığını, kredi ödemelerinde müvekkilinin maaşının kullanıldığını, davalı-davacınn babası adına alınan araç satılarak ve üzerine kredi kullanılarak davalı-davacının annesi adına ... plakalı aracın satın alındığını, tarafların müşterek evde kullandıkları ev eşyalarını birlikte aldıklarını, bir kısmının müvekkilinin ailesinin hediye ettiğini belirterek müvekkili lehine evlilik birliği devam ederken edinilen mallardan payına düşen katkı payının, şahsi haklarının ve artık değerlerin hesaplanarak faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep etmiş; davacı-davalı vekili 10.12.2015 tarihli dilekçesiyle dava dilekçesinde talep ettikleri 25.000,00 TL talep miktarını 08.10.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre sadece 15 nolu bağımsız bölüm yönünden toplam 87.000,00 TL'ye yükseltmiş; davacı-davalı vekili 29.06.2021 tarihli dilekçesiyle talep miktarını 12.04.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre 15 nolu bağımsız bölüm yönünden 210.000,00 TL, araç yönünden 35.686,72 TL olmak üzere toplam 245.686,72 TL'ye yükseltmiştir.

2. Davalı-davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde 1 nolu bağımsız bölümün müvekkilinin evlilik öncesi döneme ait haklarına istinaden ödenen kıdem tazminatı ve kredi kullanılarak satın alındığını, kredi ödemelerinin de müvekkilinin ailesi tarafından yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00 TL alacağın davalıdan tahsilini talep etmiş; davalı-davacı vekili 29.06.2021 tarihli dilekçesiyle talep miktarını toplam 89.383,33 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın müvekkilinin ailesinin yardımı ile alındığını, davacı-davalının altınlarının kullanılmadığını, katkısı olmadığını, aracın müvekkilinin annesinin kişisel malı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davacı-davalı vekili birleşen dosyada cevap dilekçesinde; taşınmazın sadece kredi kullanılarak satın alındığını, davalı-davacının ve ailesinin katkısı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.01.2016 tarihli ve 2013/114 Esas, 2016/38 Karar sayılı kararıyla; asıl davanın kabulüyle 87.000,00 TL alacağın tahsiline, alacağın 25.000,00 TL'sine dava, 67.000,00 TL'sine ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine; birleşen davanın kısmen kabulüyle 37.746,00 TL alacağın tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 12.06.2019 tarihli ve 2019/1849 Esas, 2019/5768 Karar sayılı ilamında; 15 nolu bağımsız bölümün değerine yönelik bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği, 1 nolu bağımsız bölümün edinilmesinde kullanılan peşinatın davalı-davacının kızkardeşi tarafından gönderilen miktar dışındaki kısmının da edinilmiş mal olduğu, buna göre katılma alacağının hesaplanması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına, tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

3.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen bozma ilamına karşı davacı-davalı kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 28.11.2019 tarihli ve 2019/5567 Esas, 2019/10676 Karar sayılı ilamında; ... plakalı aracın davalı-davacının annesi adına kayıtlı ise de dava dışı aracın satışından elde edilen para ve davacı-davalı tarafından çekilen kredi ile alındığı, aracın edinilmiş mal olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilerek 12.06.2019 tarihli ve 2019/1849 Esas, 2019/5768 Karar sayılı bozma ilamındaki davacı-davalı vekilinin ... plakalı araca yönelik temyiz itirazlarının reddine yönelik bölümün kaldırılmasına, ... plakala araç yönünden de hükmün bozulmasına, davalı-davacı vekilinin tüm, davacdavalı vekilinin diğer karar düzeltme düzeltme istemlerinin reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 15 nolu bağımsız bölüm yönünden 87.000,00 TL katılma alacağının ilk karar tarihi olan 21.01.2016 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin ıslah talebinin reddine, ... plakalı araç yönünden 8.873,44 TL değer artış payı alacağı ile 26.813,28 TL katılma alacağının ilk karar tarihi olan 21.01.2016 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline; birleşen davanın kabulüne, 1 nolu bağımsız bölüm yönünden 38.750,00 TL değer artış payı ile 50.633,33 TL katılma alacağının ilk karar tarihi olan 21.01.2016 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; 15 nolu bağımsız bölümün güncel değerinin düşük olduğunu, mahkemenin davanın kısmen reddine değil, ikinci ıslah dilekçesinin reddine karar vermesi ve aleyhlerine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini, birleşen davada hükmedilen alacağın faiz başlangıcının hatalı olduğunu, artırılan miktar yönünden ıslah tarihinden itibaren faizin işletilmesi gerektiğini, davalı-davacı erkek lehine değer artış payı alacağı hesaplanmasının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davacı-davalı adına çekilen kredinin ... plakalı aracın edinilmesi için kullanılmadığını, 15 nolu bağımsız bölümün bulunduğu konum nedeniyle değerinin deprem nedeniyle düştüğünü, güncel değerin yüksek belirlendiğini, 1 nolu bağımsız bölümün bulunduğu konum nedeniyle değerinin deprem nedeniyle yükseldiğini, konut kredisi nedeniyle yapılan denkleştirmenin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 26 ıncı maddesi, 176 ıncı maddesi ve devamındaki maddeler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 226 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 227 nci maddesinin birinci fıkrası, 231 inci maddesi, 236 ncı maddesinin birinci fıkrası, 239 uncu maddesinin birinci fıkrası, 239 uncu maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı-davalı kadın vekilinin asıl davadaki ikinci ıslah dilekçesine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;

Somut olayda, davacı-davalı vekilinin 29.06.2021 tarihli dilekçesiyle artırdığı miktar yönünden aynı davada bir kez ıslah yoluna başvurabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü kısmen reddiyle, fazlaya ilişkin ıslah talebinin reddine, ikinci ıslah dilekçesi kabul edilen 29.06.2021 tarihli dilekçede artırılan miktara göre reddedilen alacağa göre hesaplanan davalı-davacı lehine vekalet ücretine karar verilmiştir.

3.6100 sayılı Kanunu'nun 176 ıncı ve devamı maddelerinde ıslah kurumu ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 176 ıncı maddesinde, taraflardan her birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği ve aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir. Aynı davada ikinci kez ıslah yoluna başvurulması halinde bu yöndeki talebin reddi gerekir. O halde, Mahkemece, ikinci kez gerçekleştirilen ıslah işlemine itibar edilmeksizin davanın kabulüyle ikinci ıslah dilekçesinin reddine ve kabule göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

4.Davacı-davalı kadın vekilinin birleşen davadaki faize yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;

Birleşen davada davalı-davacı lehine hükmedilen alacak, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı niteliğindedir. 4721 sayılı Kanun'un 239 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında “…aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür…” hüküm altına alınmıştır. Yargıtay'ın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tasfiye tarihi, karar tarihidir.

5.Somut olayda, Mahkemece, birleşen dava konusu taşınmazın 17.11.2020 ve 15.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen taşınmazın güncel değeri dikkate alınarak tasfiyenin gerçekleştirildiği karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir, ancak temyiz itirazları ve taleple bağlılık ilkesi gereğince 16.09.2021 tarihli dilekçeyle artırılan miktar yönünden işbu tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde alacağın tamamına ilk karar tarihi olan 21.01.2016 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı-davalı kadın vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde birinci paragrafında yer alan “kısmen kabulü ile kısmen reddine” ibaresinin çıkartılarak yerine “kabulüne” ibaresinin yazılması, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde ikinci paragrafında yer alan “fazlaya ilişkin ıslah dilekçesinin reddine” ibaresinin çıkartılarak yerine “ikinci ıslah dilekçesinin reddine...” ibaresinin yazılması, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “Asıl dava yönünden davacı kadın kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ...Ü.T uyarınca 15.605,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak davacı ...'e verilmesine,” ibaresinin çıkarılması, hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde birinci paragrafta yer alan “alacağının ilk karar tarihi olan 21.01.2016” ibaresinin çıkartılarak yerine “alacağı olmak üzere toplam 89.383,33 TL alacağın 40.000,00 TL'sine ilk karar tarihi olan 21.01.2016 tarihinden, kalan 49.383,33 TL'sine 16.09.2021...” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.