Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9249 E. 2023/200 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur durumu, kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının yeterliliği ve erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerindeliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve kadına tazminat ödenmesi gerektiği kabul edilmekle birlikte, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının kadının uğradığı zarar ile hakkaniyet ilkesine uygun olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2191 E., 2022/911 K.

DAVA TARİHİ : 08.09.2017

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/695 E., 2019/479 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, davacı-karşı davalı erkeğin davası ile kadının ziynet alacağına ilişkin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı yönünden kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyasın İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesine, sair istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının nedensiz kıskançlıklarının bulunduğunu, güven sarsıcı davrandığını, kadının güven sarsıcı davranışları neticesinde erkeğin evden ayrıldığını, kadının ise Hatay'a gittiğini, barışma görüşmelerinden karşılık alamadıklarını, 14.08.2017 tarihinde kadının avukatının erkeğe uzaklaştırma kararı olduğu yönünde bilgi verdiğini, erkeğin akşam saatlerinde eşyalarını almak için eve gittiğinde davalı-karşı davacı kadının babası tarafından tehdit edilip ailesi tarafından darp edildiğini belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek lehine 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin ve erkeğin ailesinin kadını aşağıladığını, onlardan baskı gördüğünü, erkeğin annesinin tarafların evliliğine müdahalede bulunduğunu, erkeğin ailesine ve arkadaşlarına kadından habersiz olarak para gönderdiğini, onlar için borçlandığını, evin geçimiyle ilgilenmediğini, şüpheci, kıskanç bir mizaca sahip olduğunu, asılsız suçlamalarının bulunduğunu, hakaret ettiğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, fiziksel şiddet uyguladığını, telefonunu elinden zorla alarak evden kovduğunu, uzaklaştırma kararına rağmen eve zorla girdiğini, kadını darp ettiğini, araya girmek isteyen yakınlarına da fiziksel şiddet uyguladığını belirterek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, nafakaya her yıl enflasyon oranında artırım uygulanmasına, kadın lehine 350.000,00 TL maddî, 350.000,00 TL manevî tazminata yasal faizi ile birlikte hükmedilmesine ve ziynet eşyalarının karşılığı olan bedelin erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına karşı şiddetli geçimsizliğe sebebiyet verecek hakaretamiz aşağılayıcı söz ve davranışlarda bulunduğu, sebepsiz yere başka erkeklerle ilişkisi olduğuna dair hakaret ve iftira niteliğinde sözler söylediği, bu nedenle kadına baskı uyguladığı, kadını evden kovduğu, darp ettiği, ailesinin evliliklerine ve davalıya olumsuz müdahalesine engel olmadığından bahisle evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadının ise evlilik birliğini sona erdiren olaylarda bir kusurunun bulunmadığı, evlilik birliğinin yeniden tesis edilmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, evliliğin devamında toplum ve aile yönünden bir yarar bulunmadığı gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadının davasının kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı erkeğin davasının reddine, kadın lehine 600,00 TL tedbir nafakası ve 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının yoksulluk nafakası ve ziynet alacağına ilişkin talebinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; eşinin telefonuna gelen mesajlar nedeni ile eşine olan güvenini kaybettiğini, 04.06.2017 günü tarafların bu sebeple tartıştığını, kendisinin evden ayrılıp otele yerleştiğini, iddiaların tanık beyanlarıyla ispatlandığını, ceza dosyalarından beraat ettiğini, asgari ücretle çalıştığını, kadının mali durumunun iyi olduğunu ileri sürerek kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin reddedilen boşanma davası ve fer'î talepleri, kusur tespiti, aleyhine hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı-karşı davalı vekili istinaf aşamasında, İlk Derece Mahkemesi'ne verdiği 16.11.2021 tarihli dilekçe ile, boşanma yönünden yapmış olduğu istinaf talebinden feragat ederek, istinaf incelemesinin boşanmanın ferilerine ilişkin olduğunu belirtmiştir.

2. Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; yoksulluk nafakası talebinin reddinin hatalı olduğunu, davalı-karşı davacı kadının matematik öğretmeni olup halen işsiz olduğunu, 2017 yılında iş yerini kapattığını, işyeri kapatma belgesinin dosyada mevcut olduğunu, erkeğin ekonomik durumunun yerinde olduğunu, kusurun ağırlığı dikkate alındığında maddî ve manevî tazminatın az olduğunu, ziynet alacağı talebine yönelik ret kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın maddî ve manevî tazminat miktarları, yoksulluk nafakası ile ziynet alacağı talebinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe Mahkemece atfedilen kusurların gerçekleştiği ve kadına atfı kabil bir kusurun varlığının ispat edilemediği gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkek vekilinin kusur tespiti, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlara yönelik istinaf itirazları ile davalı-karşı davacı kadının tazminat miktarlarına ilişkin yapmış olduğu istinaf başvurularının esastan reddine, davalı-karşı davacı kadın vekilinin yoksulluk nafakası talebi ile ziynet alacağına ilişkin davasının reddine yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesince bu konularda eksik inceleme yapılmış olması nedeniyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kusur belirlemesi, tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesiyle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla kararın tazminatların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın lehine tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkeğin tazminat taleplerinin reddi şartlarının oluşup oluşmadığı ve kadın lehine takdir edilen tazminatlar ile tedbir nafakasının miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-karşı davacı kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

2. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden davacı-karşı davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı-karşı davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.