Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9283 E. 2023/477 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, maddi-manevi tazminat ve nafaka miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile kısmen yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesi, süresinde verdiği cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesi ile karşı davada ikinci cevap dilekçesinde; müvekkilinin 08.08.2014 tarihinde . Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2014/327 Esas sayılı dosya ile boşanma davası açtığını ve reddedildiğini, red kararının 20.04.2016 tarihinde kesinleştiğini, ret kararının kesinleşmesinden itibaren üç yıl geçtiğini, ortak hayatın kurulamadığını, ortak çocuğun düğününden haberdar edilmediğini, davalı kadının kusurlu davranışları sebebiyle ortak hayatın kurulamadığını iddia ederek tarafların eylemli ayrılık sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk Işıl'ın velâyetinin müvekkiline verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesi ile ikinci cevap ve karşı davada cevaba cevap dilekçesinde; davacı erkeğin İstanbu' da başka bir kadınla yaşadığı dedikodularının başladığının müvekkiline ve çocuklara karşı tavrının değiştiğini, kızının başka bir kadından gelen mesajı görmesi üzerine davacı erkeğin başka bir kadınla beraber olduğunu itiraf ettiğini, başka kadınla yaşadığının ortaya çıkmasından sonra davacının müvekkil ve çocuklarla tüm irtibatını kestiğini, maddî ve manevî yardımda bulunmadığını iddia ederek ve savunarak tarafların evlilik birliğinin sarsılması ve eylemli ayrılık sebeplerine dayalı olarak boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların . Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/327 Esas 2015/173 Karar 20.04.2016 kesinleşme tarihli kararı ile boşanma davalarının ispatlanamadığından reddine karar verildiği, eldeki davanın 25.04.2019 tarihinde açıldığı, dinlenen tanık beyanlarına göre tarafların önceki mahkeme kararından sonra bir araya gelmedikleri, erkeğin güven sarsıcı davranışlar içerisinde bulunduğu, davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu belirtilerek erkeğin davasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca kabulüne, kadının davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Işıl'ın velâyetinin üstün yararı gereği anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası ile aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası ile aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına karşı davanın kabulü nedeniyle vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının kusurlu olduğunun dosya kapsamı ve tanık beyanlarıyla ispatlandığını; tazminatlar, nafakalar ve velâyet konusunda tesis edilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kadın lehine vekâlet ücretine hükmolunmasının hatalı olduğunu belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili katılma yoluyla; erkeğin sadakatsiz olduğunu, erkeğin kusurunun ağırlığının dikkate alınmadığını, tazminatların ve nafaka miktarlarının az olduğunu belirterek; tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin daha önce boşanma davası açmakla boşanma sebebi yarattığı ve sadakatsiz olduğu belirtilerek kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile kadının tazminat miktarlarına ilişkin istinaf taleplerinin kısmen kabulüyle kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş; kadının diğer istinaf talepleriyle, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, fiili durum ve çocuğun üstün menfaati gereği velâyetinin anneye verilmesinin uygun olduğu, vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu, yargılama giderlerinin haksız çıkan taraftan alınacağı, kadının davası kabul ile sonuçlandığından kadın yararına vekâlet ücreti takdir edilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek erkeğin tüm istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili; müvekkilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın hatalı olduğunu, kadının istinaf başvurusu kısmen kabul edilmek suretiyle tazminat miktarlarının artırılmasının doğru olmadığını belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve vekâlet ücreti yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyetin eşlerden hangisine verilmesi gerektiği ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 330 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.