Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9286 E. 2023/481 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, tazminat miktarının tespiti ve velayetin düzenlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun tespit edilmiş olmasına rağmen, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının, kadının ekonomik ve sosyal durumu, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetildiğinde düşük olduğu gerekçesiyle, tazminat miktarı yönünden bozulmuş, kararın geri kalan kısmı ise onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve birleşen velâyetin tedbiren verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının asıl boşanma davasının kabulüne, erkeğin karşı boşanma davası ile birleşen velâyetin tedbiren verilmesi davasının reddine karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının asıl boşanma davasının kabulüne, erkeğin karşı boşanma davası ile birleşen velâyetin tedbiren verilmesi davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde ve cevaba cevap ile karşı davaya cevap dilekçesinde; davalı erkeğin ailesinin sürekli olarak evliliklerine müdahale ettiğini, davalı erkeğin kocalık görevlerini yerine getirmediğini, müvekkiline ve ortak çocuklara fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayarak müvekkilini ve ortak çocukları ortak konutu terk etmeye zorladığını, davalı erkeğe karşı daha önce zina nedeni ile karşı boşanma davası açarak evlilik birlikteliğini sonlandırmaya karar verdiğini ancak erkeğin müvekkilden özür dilemesi, değişeceğine ve iyi bir baba ve eş olacağına dair sözler vermesi neticesinde davadan feragat ettiğini, ancak zaman içinde davalı erkeğin vermiş olduğu sözlerinin hiçbirini tutmadığını öğrendiğini, müvekkilini aldatmaya ve zinaya devam ettiğini, daha önce de beraber olduğu kadın ve tanımadığ başkaca kadınlarla gizli kamera ile kaydettiği pornagrafik kayıtlarının ve fotoğrafların olduğunu gördüğünü, bu durum ortaya çıkmasından sonra davalı erkeğin müvekkilin üzerine yürüyerek darp ettiğini iddia ederek tarafların zina ve evlilik birliğinin sarsılması sebepleriyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci ve 166 ncı maddeleri gereğince boşanmalarına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili için aylık 10.000,00 TL tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasına, müvekkili yararına 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir .

II. CEVAP

1. Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; tarafların barışmalarından sonra kadının paranoya davranışları neticesinde tarafların tartışmaya başladıklarını, kadının müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, kadının ailesinin evliliklerine müdahale ettiğini, kadın ve ailesinin tüm hakaret ve tehditlerine rağmen eşini mutlu etmek için kendisine ve ailesine yapılan tüm hakaretlere göğüs gerdiğini, kadının tüm aşağılamalarına, evlilik birliği ve sadakat yükümlüğüne aykırı eylem ve söylemlerine rağmen evliliği kurtarma çabasında olduğunu iddia ederek ve savunarak asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklarının velâyetlerinin müvekkiline bırakılmasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuklar yarına ayrı ayrı 1.500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek birleşen dava dilekçesinde; kadının kendisini darp ettiğini, evi terk ettiğini, çocuklarını göstermediğini, çocukların okula gönderilmediğini iddia ederek ortak çocukların tedbiren velâyetlerinin tarafına tevdiine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A.İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 26.09.2019 tarih ve 2018/154 E. - 2019/816 K. sayılı kararı ile erkeğin karşı boşanma davası ile birleşen velâyetin tedbiren verilmesi davasının reddine, kadın asıl boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 500,00 TL tedbir nafakası ile aylık ayrı ayrı 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B.Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili; zina sebebiyle davanın kabulü gerektiği, tazminatların miktarları, reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden; davalı-davacı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve kendi reddedilen davaları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2019 tarih ve 2019/2277 E.- 2019/2070 K.sayılı kararı ile kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası ve içeriği arasında çelişki olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile daha önce ... Anadolu 12. Aile Mahkemesi'nin 2017/73 Esas 2017/542 Karar sayılı dosyasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile çekişmeli boşanma davası görüldüğü, davalı-davacı erkeğin eşinden özür dilemesi sonucu tarafların karşılıklı olarak davalarından feragat ettikleri, bir süre sonra kadının, erkeğin başka bayanlar ile birlikte çekilmiş fotoğraflarını görmesi nedeni ile aralarında taştışma çıktığı ve karşılıklı itişip kakıştıkları ve o günden sonra tarafların ayrı yaşamaya başladıkları, davalı-davacı erkeğin başka kadınlarla gayrımeşru ilişki yaşadığı, eşini aldatarak eşine duygusal ve psikolojik şiddet uyguladığı, erkeğin kusurlu davranışlarının tanın anlatımları, cd ve fotoğraflarla ispatlandığı belirtilerek erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin karşı boşanma davasının reddine, kadının asıl boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca zina sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 500,00 TL tedbir nafakası ile aylık ayrı ayrı 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş; erkeğin birleşen velâyetin tedbiren verilmesi davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı her iki taraf vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili; tazminatların miktarları, reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönündenistinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve kendi reddedilen davaları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ortak çocuklar idrak çağında oldukları ve uzman incelemesi sırasında verdikleri ifadelerine değer verilerek velâyetlerinin anneye verilmesinin doğru olduğu belirtilerek asıl davada velâyetin anneye verilmesi ve birleşen velâyetin geçici verilmesi davasının reddi kararı gerekçelendirilmiş; kadının ev hanımı olduğu ve boşanma ile yoksulluğa düşeceği belirtilerek kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, erkeğin tüm istinaf talepleriyle kadının diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili, tazminatların miktarlarının az belirterek; tazminatların miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın tanıklarının taraf gibi beyanda bulunduklarını ve beyanlarının hükme esas alınmaması gerektiğini, kadının müvekkilini önceki davadan feragat ederek affettiğini, affedilen eyleme ait görüntülere dayanılarak eldeki davanın kadın tarafından açıldığını, aldatma fiiline delil olarak sunulan görüntülerin hukuka aykırı yolla elde edildiğini, müvekkilinin babasına ait evi üzerine devretmemesi nedeniyle kadının huzurdaki davayı açtığını, müvekkilinin fiziksel ve psikolojik şiddete uğradığının sabit olduğunu, tazminat ve nafakaların haksız ve yüksek olduğunu, kadının davasının kabulü ile karşı ve birleşen davalarının reddinin hatalı olduğunu belirterek; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve kendi reddedilen davaları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi, zina sebebine dayalı davanın şartların oluşup oluşmadığı, kadına maddî ve manevî tazminat ile tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi ve ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminatların ve nafakaların dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyetin düzenlenmesi ile erkeğin reddedilen davalarının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 161 nci maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ıncı maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi, 327 nci maddesi, 328 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı-davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden davacı-davalı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davalı-davacı erkeğin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Hediye'ye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.