Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9287 E. 2023/482 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusurun belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı ve hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve dosyadaki diğer hususlar değerlendirilerek, yerel mahkemenin kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddine ve yoksulluk nafakası miktarına ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde; davalı kadının kendisinin ilk evliliğinden olan çocuklarını benimsemediğini, evliliklerinin ilk günlerinden itibaren çocuklarıyla anlaşamadığını, kabullenmediğini, çocukları bahane ederek kendisine psikolojik baskı uyguladığını, her türlü hakarette bulunduğunu iddia ederek evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı erkeğin kendi çocuklarına her zaman üstün olduklarını, müvekkilinin kendisi için bir şey ifade etmediği şeklinde konuşmalar yaptığını, müvekkilini yalnızlaştırarak psikolojisini bozduğunu, kötü muamelelerde bulunduğunu, çocuklarının da müvekkilini dışladıklarını, tarafların karı koca olarak zaman geçirmediklerini, müvekkilini ihmal ettiğini, müvekkilini sadece yemek yapan, temizlik yapan birisi olarak gördüğünü, müvekkilinin duygusal şiddete maruz bıraktığını, müvekkiline silah çektiğini, öldürmekle tehdit ettiğini, müvekkilinin 2016 yılı yaz ayında memleketindeyken erkeğin başka bir bayanla olan mesajlaşmalarını gördüğünü, müvekkilini defalarca ...'daki konutlarından ...'daki baba evine gönderdiğini iddia ederek ve savunarak asıl davanın reddi ile karşı davalarının kabulüne, tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili için aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin ilk eşinden olan çocuklarının bu evliliğe engel olmayacağını, davalı-karşı davacı kadına daha iyi bir hayat yaşatacağını beyan ederek bu evliliği yapmasına rağmen davacı-karşı davalı erkeğin ilk evliliğinden olan çocukların tarafların evlerine zaman zaman gelmelerinin taraflar arasında tartışma ve kavgalara neden olduğu; davacı-karşı davalı erkeğin davalı-karşı davacı kadına psikolojik şiddet uygulayarak tehdit ve hakaretlerde bulunduğu, ilk evliliğinden olan çocukları ile bu olayları bastırmaya çalıştığı; davalı-karşı davacı kadının ise davacı-karşı davalı erkeğin ilk eşinden olan çocuklarını bilerek evlendiğini, erkeğin çocuklarına karşı gerekli sevgiyi göstermediği gibi saygıyı da göstermeyerek sürekli problem çıkarttığı belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası ile kadının, ... bulma ve yeniden evlenme ihtimalleri değerlendirilerek kadın yararına boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle 10.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 7.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, hukuka aykırı olarak elde edilen mesajlara dayanılarak müvekkiline kusur yüklenmesinin doğru olmadığını, kadının kusurlu olduğunu, kadın yararına tazminatlar ile nafakalara hükmedilmesinin doğru olmadığını, miktarların fazla olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin müvekkiline psikolojik şiddet uygulayarak tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu ve ağır kusurlu olduğunu, tazminatların ve nafakaların miktarlarının az olduğunu, erkeğin ekonomik durumunun gayet iyi olduğunu, geliri ve malvarlığı dikkate alındığında hükmolunan miktarların yeterli olmadığını, yoksulluk nafakasın toptan olarak hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek; kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları, toplu yoksulluk nafakası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen tehdit ve hakaret vakıalarının kadın tarafından ispatlanamadığı, erkeğe İlk Derece Mahkemesince yüklenen diğer kusurlu davranışlarının sabit olduğu, ayrıca erkeğin kadına yönelik aşağılayıcı tavırlarının olduğu; kadının ise İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlu davranışlarının sabit olduğu belirtilerek gerçekleşen duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile erkeğin kusur belirlemesine ve tazminatlara yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, kadının ise vakıaya yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, tarafların eşit kusurlu olduklarının tespitine, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumlarına göre kadına yoksulluk nafakasının toptan olarak verilmesi ile miktarının yerinde olmadığı gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş; tarafların diğer istinaf talepleri reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili; istinaf taleplerinin kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu, erkeğin istinaf taleplerinin kısmen kabulünün doğru olmadığını, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, mesaj kayıtları ve tanık beyanlarına göre erkek hakkında ileri sürdükleri tüm kusurlu davranışlarının sabit olduğunu, müvekkilinin kusurunun hiçbir şekilde ispatlanamadığını, tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığını, erkeğin ekonomik durumunun gayet iyi olduğunu, geliri ve malvarlığı dikkate alındığında hükmolunan nafaka miktarlarının az olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve nafaka miktarları yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, maddî ve manevî tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmolunan nafaka miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.