"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde; eşinin kendisine fiziksel şiddet uyguladığını, aşağılayıp hakaret ettiğini, tehdit ettiğini, söz hakkı vermediğini, maaş kartını alarak az harçlık verdiğini, müdahaleci ve baskıcı davrandığını, kıyafetinden tuttuğu takıma kadar karıştığını, eve misafir kabul etmediğini, evi düzenlemesine imkan vermediğini, kovduğunu, tatile götürmediğini, ailesine hakaret ettiğini, en son olayda fiziksel şiddet uygulayıp kovduğunu, dava dilekçesi ekindeki mesajlarla davalının kusurlarının ispatlandığını, kendisini boşanmadan vazgeçirmek için nafaka talep ettiğini, davalının nafakaya ihtiyacı olmadığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve lehine 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; eşine gönderdiği mesajlar arasında sadece olumsuz olanların seçilip sunulduğunu,mesajları kızgınlıkla tepkisel olarak yazdığını, eşinin fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve küfürler ettiğini, hakkındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, kamu görevinden çıkarılma sürecinde eşinin destek olmadığını iddia ederek; öncelikle davanın reddini, boşanmaya karar verilmesi halinde ise lehine aylık 1500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile akrabalık veya diğer bir yakınlığın başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı, dinlenen tanık beyanlarının olaylara ilişkin olarak görgüye ve bilgiye dayalı olarak samimi olarak ayrıntılı beyanda bulundukları, tanıkların taraflara husumet beslemelerini gerektirecek bir delil olmadığı, erkeğin eşine ''Sen bataklık gülüsün, .... çocuğu" gibi mesajlar gönderdiği, denize giderken mayo giymesine karıştığı, şiddet uyguladığı, tanık ...'ın şiddeti erkeğe sorması üzerine erkeğin "Terbiye etmek için dövdüm bu kitapta da var bunu bilirsin" şeklinde yanıt verdiği, erkeğin kadının maaşından kadına harçlık verdiği belirtilerek; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle;
davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 8000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, davalı erkeğin tazminat ve tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı asıl istinaf başvurusunda; davacı tanığı ...’ın davacının kardeşi olduğunu, bu tanık ile arasında husumet bulunduğunu, beyanlarının çelişkili ve gerçek dışı olduğunu, talimat yolu ile dinlenmesi gereken tanık ... dinlenmeden eksik araştırma ile hüküm kurulduğunu belirterek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri ve reddedilen nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların iddia ve savunmaları, tanık beyanları, olayların gelişimi, tüm dosya kapsamı, davalının dolaylı ikrar mahiyetindeki beyanları ile mahkeme kararının dayandığı deliller ve gerekçeye göre sonuç itibariyle, davalının kusurlu kabulü ile boşanma kararı verilmesinde isabetsizlik görülmediği; davalının 07.09.2017 tarihli delillerini bildirdiği dilekçede tanığı ...'in düğün günü yaşananlar konusunda tanıklık yapacağının belirtildiği, sonrasında evliliğin devam ettiği, belirtilen tanığın dinlenilmesi sonuca etkili olmayacağından usul ekonomisi gereğince dinlenilmemesinde isabetsizlik görülmediği, davacı kadına kusur olarak yüklenecek bir eylemin varlığının ispatlanamadığı, davalı erkeğin FETÖ soruşturması nedeniyle kamu görevinden çıkarıldığı, erkeğin eşine gönderdiği 30.04.2017 tarihli mesaj çıktısı,... marka aracı bulunması ile hakkaniyet ilkesi ve kusur durumu birlikte değerlendirildiğinde, erkeğin tedbir-yoksulluk nafakası taleplerinin reddinde usule aykırılık görülmediği, kadın yararına takdir edilen tazminatların esası ve miktarlarının yerinde görüldüğü, erkek lehine tazminata hükmedilmesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle; davalı asılın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı asıl temyiz başvurusunda; davacı tanığı ...’ın davacının kardeşi olduğunu, bu tanık ile arasında husumet bulunduğunu, beyanlarının çelişkili ve gerçek dışı olduğunu, talimat yolu ile dinlenmesi gereken tanık ... dinlenmeden eksik araştırma ile hüküm kurulduğunu belirterek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri ve reddedilen nafakalar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık davacı kadının açtığı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü, kadın lehine tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek lehine tazminata ve nafakalara hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tanık beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği ve erkeğin tanığının dinlenmemesinin eksik araştırma teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 240 ve 241 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı asıl tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.