"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1551 E., 2022/1431 K.
DAVA TARİHİ : 28.10.2019
KARAR : Başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/581 E., 2022/332 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 20.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı- karşı davacı ... vekili Avukat Esra Balcı ve karşı taraf temyiz eden davacı- karşı davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıkalamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; iki tarafın da işitme engelli olduğu, tarafların fikir ve duygu ayrılığını öncelikli olarak erkeğin ailesi ile birlikte yaşamasından kaynaklandığını, müvekkilinin saçları çok şampuan kullanmasın diye kısa kesildiğini, kişilik hakları ihlal edildiğini, erkeğin babası tarafından müvekkilin eşinin maaşının tamamına el konulduğunu, müvekkiline harçlık vermesi dahi engellendiğini, müvekkilinin ailesi tarafından harçlık verildiğinde ise kimden çaldın bu parayı gibi ağır ithamlarda bulunulduğunu, müvekkil ile eşinin yataklarını ayırdığını, aynı odada kalmalarının yasaklandığını, kayınbabasıyla birlikte oturdukları evi terk ettiğini, müvekkilinin rızası hilafına anne ve babası ile birlikte oturmak istediğini, müvekkilinin fiziksel ve psikolojik ekonomik şiddete maruz kaldığını, tarafların evliliğin devam ettirmesine engel olunduğunu iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annesine verilmesine, ortak çocuklar için tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getiremeyecek vasıfta olduğunu ve bu durumun ailesi tarfından da bilindiğini, kadının 06.12.2018 tarihinde ailesine dahi haber vermeden ortak çocuklardan Eyüp'ü de yanına alarak müşterek konutu terk ettiğini, kadının zina fiilini de işlediğini, asli ve tek kusurlu taraf olduğun iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babalarına verilmesini, müvekkili yararına yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL manevî 25.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının kayın babasından fiziksel şiddet gördüğü, erkeğin kadına ayrı bir ev tahsis etmediği, erkeğin evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediği hususlarının sabit olduğu, erkeğin birliğin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğu, kadının evlilik birliğinin devam etmemesi halinde uğrayacağı maddî kayıp ile evlilik birliği içerisinde çektiği manevî ızdıraplara karşılık maddî ve manevî tazminat takdir edildiği, ayrıca kadının yoksulluğa düşmesi sebebiyle yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kadının çocuklarını bırakıp Yozgat'a tatile gittiği, evi terk ettiği hususlarının sabit olduğu, kadın birliğin temelinden sarsılmasında hafif kusurlu olduğu, tarafların kusur oranı nazara alınarak erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verildiği, çocukların babalarının yanında kaldığı, sosyal inceleme raporuna göre çocukların velâyetinin babaya verildiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının birlik görevlerini gereği gibi yapmadığı, bu yüzden az kusurlu olduğu, erkeğin ise bağımsız konut açmadığı, ailesinin eşine baskısına gerekli tepkiyi göstermediği ve eşine sahip çıkmadığı, değer vermediği, eşine ait olmayan uygunsuz pornografik videonun eşine ait olduğunu ileri sürerek ona iftira attığı, bu davranışları ile ağır kusurlu olduğu, kadın yararına hüküm altına alınan maddî ve manevî tazminatın az olduğu gibi kadının tazminata faiz talepleri hususunda hüküm kurulmadığı, kadın yararına hüküm altına alınan tedbir ve yoksulluk nafakasının da miktarının düşük olduğu, bu yönlerden kadının istinaf başvurusunun kabulüne karar verildiği gerekçesi ile taraf vekillerinin kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin değiştirilmesine, kadın vekilinin nafaka ve tazminatların miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir, 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, Mahkemece delillerinin toplanmadığını, eksik araştırma yapıldığını beyanla; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların davalarının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, tüm delillerin toplanıp toplanmadığı, eksik incelemede bulunup, bulunmadığı kadın yararına yoksulluk nafakası ile taraflara maddî ve manevî tazminat verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Davalı karşı davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde, kadının sadakatsiz olduğu vakıasına dayanmış, bu iddiasının ispatı kapsamında, kadın tarafından kullanılan hattın görüşme kayıtlarına delil olarak dayanmıştır. Mahkemece davalı karşı davacı erkeğin delil listesinde yer alan telefonun görüşme kayıtlarının celbi için ilgili GSM şirketine müzekkere yazılmış, şirket tarafından kayıtların 2 yıl süre ile saklandığı, bu nedenle görüşme kayıtlarının bulunmadığı bildirilmiştir. Davalı karşı davacı erkek tarafından Bilgi Teknojileri ve İletişim Kurumu'ndan ilgili görüşme kayıtlarının celbi talep edilmesine rağmen, Mahkemece davalı karşı davacı erkek vekilinin talebinin reddine karar verilerek hüküm kurulmuştur. Davalı karşı davacı erkek vekili tarafından usulüne uygun şekilde delil olarak dayanılan, kadının kullandığı telefon hattına ilişkin kayıtların ilgili kurumdan getirtilerek, tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek sureti ile tarafların kusur durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Elif'ten alınarak Aslan'a, 17.100,00 TL vekâlet ücretinin de Aslan'dan alınarak Elif'e verilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.