"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının baskıcı, kavgacı, sinirli tutumları, müsrifliğe varan harcamaları, lüks düşkünlüğü, kıskanç davranışları nedeniyle sorunların başladığını, müvekkilinin evlilik boyunca asılsız onur kırıcı ithamlara maruz kaldığını, davalının kıskançlıklarının gün geçtikçe arttığını, telefonunu kurcaladığını, sürekli telefonla arayarak takıntılı söz ve davranışları ile müvekkilini bunalttığını, müvekkilinin istediği anda eve gelmediği zaman evin kapısının arkasına anahtar bırakarak eve girmesine engel olduğunu, müvekkilinin kıyafetlerini topladığını, kişisel eşyalarını çöpe attığını, müşterek çocuklara karşı sinirli davranışlar sergileyerek hakaret ettiğini, babalarından uzaklaştırmaya ve soğutmaya çalıştığını, tarafların sosyal hayatlarının olmadığını, davalının agresif davranışları ile eve gelen akrabalarını kovduğunu, müvekkilinin annesine çocuklarına bakıcı tutacağını söyleyerek bir daha gelmemesini söylediğini, davalının telefonuna uygunsuz görüntüler atıldığını, bunu müvekkilinin yaptığı yönünde ithamlarda bulunduğunu, ayrıca kız kardeşini de suçladığını, davalının müşterek hayatın gerekliliklerini yerine getirmediğini, müvekkiline psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, erkeklik gururu ve şerefine yönelik ithamlarda bulunduğunu, müvekkilini borç batağına soktuğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine açılan davaya ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğunu, 2010 yılından beri davacının kadınlarla konuştuğunu, müvekkilinin görmesi üzerine de telefonuna şifre koyduğunu, telefonunu kapattığını,eve gelmemelerinin aylar ve yıllarca sürdüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin sürekli eşini aldattığı, çocuklara karşı ilgisiz davrandığı, evle alakasının fazla olmadığı, evi terk ettiği ve uzun süre uğramadığı, eşine hakaret ettiği, davalı kadının ise eşine sürekli hakaret ettiği, aşırıya kaçan kıskanç tavırlarının olduğu, zaman zaman eşini eve almadığı, kocanın akrabalarına da bazen aynı şekilde eve almama şeklinde tutum sergilediği, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı erkeğin ağır, davalı kadının ise az kusurlu olduğu, mahkemece, ortak çocuk ...'in "annem babamı halen sevmektedir, babam da geçen hafta bir araya geldiğimizde bana o benim karım dedi, bence babam da annemi sevmektedir, bu nedenle ayrılmalarını istemiyorum" beyanına dayanılarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın kabulü istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının istinaf kanun yoluna başvurmaması sonucu kesinleşen kusurları da dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, taraflar yönünden evliliğin devamında her hangi bir menfaatin kalmadığı, davalı kadının boşanmaya karşı çıkmasının hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğu, boşanma kararı verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kararının tamamının kaldırılmasına, yeniden karar verilerek davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davalı anneye verilmesine, çocuklar ile davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalı ve ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra çocuklarla ilgili tedbir nafakalarının aynı miktarlar üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalıya oranla daha ağır kusurlu olması nedeniyle şartları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde; davalının temyiz talebinin kararı süresinde temyiz etmediğinden reddine karar verilmesi olmadığı takdirde katılma yoluyla temyiz talebinin kabulüyle kusur belirlemesi yönünden hükmün bozulmasına karar verilmesi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davanın kabulü, lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmemesi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve davalı kadının davaya itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalının usulüne uygun ve süresi içinde yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebi bulunmadığından yoksulluk nafakası ve tazminatlara ilişkin hüküm kurulmamasının yerinde olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.