"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddine, kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili 04.07.2017 havale tarihli dava dilekçesi ile; tarafların 2001 yılında evlendiklerini ve bu evlilikten iki çocuklarının bulunduğunu, tarafların fiilen ayrı yaşadıklarını, davalının evlilik birliğinden doğan sorumluluklarını yerine getirmediğini, davalının içki, kumar gibi alışkanlıklarının olması nedeniyle hem gelirini çar çur ettiğini, hem de ailesini ihmal ettiğini, aşırı borçlandığını, davalının evrakta sahtecilikle ilgili bir suça karışıp ceza aldığını, uzun tutukluluk süresi nedeni ile iş yeri tarafından işine son verildiğini, davalının işten çıkarıldıktan sonra işe girmediğini, eve gelmemeye başladığını, davalının borçlarını ödemek için müvekkilin rızası olmamasına rağmen bileziklerini bozdurup kumarda kaybettiğini, tehdit ettiğini ileri sürerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuklar velâyetlerinin müvekkile verilmesine ve aylık 500,00’er TL tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına, müvekkili yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalıya usulüne dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, ancak davalı yan cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2018 tarih ve 2017/324 Esas - 2018/253 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 275,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın yararına 6.000,00 TL maddî, 4.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 26.01.2021 tarih ve 2018/2359 Esas - 2021/116 Karar sayılı kararı ile davalının ön inceleme ve tahkikat duruşmasına katılmasına olanak sağlanmaksızın karar verildiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının tamamen kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının, davacı eşine ve müşterek çocuklarına karşı ilgisiz ve duyarsız davranışları dolayısıyla onlara duygusal şiddet uyguladığı, düzenli bir işte çalışıp gelir elde etmeyerek müşterek konutun ve aile bireylerinin gereksinimlerini karşılamaması, buna karşılık geliri ile orantısız harcamaları ve kumar alışkanlığı sebebiyle ailesini borç ve icra tehdidi altında yaşamak zorunda bırakması dolayısıyla ekonomik şiddet uyguladığı, en son borçlarını bahane ederek müşterek konutu terk ettiği ve aradan geçen yaklaşık 2 yıllık süreye rağmen aile bireyleri ile maddî ve manevî hiçbir bağ kurmadığı, bu surette evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmekten kaçındığı sabit olduğundan taraflar arasındaki evlilik birliğinin davalıdan kaynaklanan sebeplerle temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebep olan bu olaylarda davacının kusursuz, davalının tam kusurlu olduğu, çocuğun yüksek yararı gereğince velâyetinin anneye verilmesi, babası ile kişisel ilişki kurulması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk ...'ın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk yararına aylık 275,00 TL tedbir, aylık 450,00 TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 7.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf başvurusu dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, velâyet, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk kararla kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve iştirak nafakası miktarı miktarı davacı kadın tarafından istinaf edilmemesi nedeniyle davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun maddî-manevî tazminat ile iştirak nafakası miktarı yönünden kısmen kabulüne, ortak çocuk ... yararına aylık 275,00 TL iştirak nafakası takdiri ile hükmün kesinleşmesinden itibaren davalı babadan alınarak davacı anneye ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince kısmen kabulü ile 6.000,00 TL maddî, 4.000,00 TL manevî tazminatın hükmün kesinleşmesinden itibaren davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tarafından hatalı gerekçelerle kusurlu bulunduğunu, talep etmesine rağmen tanıklarının dinlenilmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda asıl kusurun davacı kadında olduğunu, bu nedenle davacı yararına tazminat koşullarının oluşmadığını, davacının velâyet görevini yerine getirebilecek durumda olmadığını bu nedenle ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafaka, velâyet yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik olup olmadığı, var ise kimden kaynaklandığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, tazminatların miktarı, velâyet düzenlemesi, nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi,182 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle ortak çocuğun ergin olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.