"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davası ve ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya karşı sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2017 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, karşı davada dayanılan vakaları kabul etmediklerini, erkeğin, sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, bağımsız konut temin etmediğini, eşine ve eşinin ailesine hakaret ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, alkol kullandığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, eşini tehdit ettiğini, düğünde takılan ziynet eşyalarının kadına iade edilmediğini iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddini, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 150.000,00 TL maddî tazminat ve 150.000,00 TL manevî tazminat ile düğünde takılan ziynet eşyalarının kadına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II.CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; kadın tarafından sunulan asıl dava dilekçesini kabul etmediklerini, kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini, lüks talepleri olduğu, psikolojik sorunları olduğunu, intihara teşebbüs ettiğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, eşine hakaret ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına 25.000,00 TL maddî tazminat ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, düzenli olarak alkol aldığı, eşine ve eşinin ailesine hakaret ettiği, birlik görevlerini ihmal ettiği, eşine fiziksel şiddet uyguladığı ve güven sarsıcı davranışta bulunduğu, kadının ise lüks isteklerinin olduğu, sık sık Elazığ İline gittiği ve intihara teşebbüs ettiği, bu durumun tanık beyanları ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu ve evlilik birliğinin sarsıldığı gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi hükmü gereği boşanmalarına, kadının çalışmadığı, gelirinin bulunmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği dikkate alınarak kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakası, 600,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi ve tarafların evli kaldığı süre dikkate alınarak kadın yararına 25.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine ve kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı, erkeğin gelir durumu da dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu belirtilerek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kadının, erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatılı olduğu, kadının çalıştığını ve boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, kadın yararına nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tanık beyanları dikkate alındığında, tespit edilen boşanmaya ilişkin vakıalar ile kusur derecelerinin doğru tespit edildiği, boşanmaya neden olan olaylarda, erkek eşin ağır kusurlu olduğu, her iki boşanma davasının da kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmayan kadın lehine, maddî tazminat ve manevî tazminata hükmedilmesinde, herhangi bir geliri ve mal varlığı bulunmayan ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası hükmedilmesinde ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, kadın lehine takdir edilen tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarlarının yerinde olduğu gerekçesi ile, taraf vekillerinin istinaf itirazlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, her iki davanın kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın ve erkek yararına maddî tazminat, manevî tazminat ile kadın yararına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 inci maddesi, 51 inci maddesi
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
4.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarları yönlerinden davacı-karşı davalı kadın yararına BOZULMASINA,
3.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ye yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.