Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9439 E. 2023/379 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, kadının açtığı karşı boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği, kusur durumu, nafaka ve tazminat miktarlarının hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1697 E., 2022/1671 K.

DAVA TARİHİ : 27.09.2021 - 26.10.2021

KARAR : Esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/722 E., 2022/546 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkilinin dayısının kızı olduğunu, davalının, müvekkilini sürekli eleştirdiğini, hakaret ettiğini, müvekkilini başta ekonomik nedenler olmak üzere başka erkeklerle kıyasladığını, kadınlık görevlerini yapmadığını, sırları ailesi ile paylaştığını, sürekli anne ve babasını dinlediğini, ara ara müşterek haneyi terk ederek kendi ailesinin yanına gittiğini, müvekkilinin ailesini beğenmediğini, çocuk sahibi olmaktan imtina ettiğini, müvekkilinin ailesine hakaret ettiğini, bu nedenlerden dolayı tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine 15.000,00 TL manevî, 10.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesi ile yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı çalışmak için şehir dışına çıktığında müvekkiline para bırakmadığını, müvekkilinin babasının taraflara ev alması için müvekkiline baskı yaptığını, müvekkilinin çocuk sahibi olmak için tek başına farklı tedaviler için hastaneye gittiğini, davacının ise doktora gittiğinde, çocuk sahibi olabilmesi için ameliyat olması gerektiğinin söylendiğini ancak davacının bunu kabul etmediğini, davacının tedaviden kaçındığını, davacının annesinin, müvekkilini arayarak hamile kalıp kalmadığına ilişkin onur kırıcı sorular sorduğunu, davacının, müvekkiline küfür ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilinin müşterek haneyi habersiz terk ettiği iddiasının asılsız olduğunu, müvekkilinin ailesinin yanına her zaman eşinin bilgisi ve rızası dahilinde gittiğini, müvekkilinin, eşi ve ailesi tarafından hor görüldüğünü, davacının son zamanlarda çalışmak için Muğla'ya gittiğini ve gittiği andan itibaren müvekkilini arayıp sormadığını, daha sonra boşanma davası açtığını, bu nedenlerden dolayı asıl davanın reddini, karşı davalarının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesi ile yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacıya ailesinin yanında "şerefsiz, salak, gerizekalı, mal" şeklinde hakaretlerde bulunduğu, davacının ailesi ile konuşmasına karşı çıktığı, davacının ailesini istemediği, bu nedenle davacının annesinin tarafların evine gidemediği, davacıyı ekonomik yönden başkaları ile kıyaslayarak aşağıladığı, davacının da, davalıya babasının yanında "şişman" dediği, davacının annesi ve ablası da, davalıya "şişman, çocuğu olmuyor, özürlü" şeklinde küçümseyici ve aşağılayıcı sözler sarf ettikleri, bu sözleri akraba ortamlarında da dile getirdikleri, davacının, davalıya karşı sürekli "sen kimsin, sen bize layık değilsin, sen bizim dengimiz değilsin" diyerek psikolojik şiddet uyguladığı, davacının evinin ve eşinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacı, davalıya Muğla'da erkek kardeşi ile ev tutacağını, eşleri ile birlikte aynı evde oturacakları düşündüğünü söylediği, davalının bu duruma karşı çıktığı, davalının babası bu durumu davacı ile konuştuğunda, davacının, davalıdan boşanacağını söylediği, bu şekilde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin sona ermesinde erkeğin ağır, kadının da az kusurlu olduğu gerekçsiyle; asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin şartları oluşmayan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın lehine 16.02.2022 tarihli ara kararla hükmedilen 400,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kusru daha ağır olmayan ve boşanmakla yoksulluğa düşecek olan kadın lehine 450,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, kadının şartları oluşan tazminat taleplerinin kabulü ile lehine 8.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı-karşı davalı taraf; kadının kabul edilen karşı davası, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı-karşı davalı tarafın istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili kadının kabul edilen karşı davası, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında taplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.