"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2266 E., 2022/2669 K.
DAVA TARİHİ : 18.02.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gerze Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/262 E., 2022/99 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 09.06.2019 tarihinde evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadının ailesine değer vermediğini, kadının hastalığı ile ilgilenmediğini, ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı, ziynet eşyalarının elinden alındığını iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II.CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığını, kadının ailesinin sürekli olarak evilik birliğine müdahale ettiklerini ve kadının bu duruma sessiz kaldığını, kadının hastalıklarının evlenmeden önce bilinmesine rağmen erkekten gizlendiğini, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 2020/36 Esas, 2021/33 Karar sayılı ve 27.01.2021 tarihli kararı ile erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiği, kadının ailesi ile görüşmesini kısıtladığı, hastalığı ile ilgilenmediği, rızası dışında ziynet eşyalarını elinden aldığı, sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı, bu durumun tanık beyanları ile ispatlandığı, erkeğin cevap dilekçesinin süresinden sonra sunulduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına karar tarihine kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakası, karar tarihi itibariyle aylık 400,00 TL tedbir nafakası ve 400,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden, davalı erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 2021/1345 Esas, 2021/2550 Karar ve 30.09.2021 tarihli kararı ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, cevap dilekçesinin süresinde sunulduğu, bu itibarla cevap dilekçesinde dayanılan delillerin toplanarak esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken cevap dilekçesinin yasal süresinde sunulmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına kaldırma sebebine göre taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, usule uygun şekilde yargılama yapılıp sonucu uyarınca karar verilmek üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiği, kadının ailesi ile görüşmesini kısıtladığı, hastalığı ile ilgilenmediği, rızası dışında ziynet eşyalarını elinden aldığı, sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı, bu durumun tanık beyanları ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesi hükmü uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin çocuğun yaşı ve uzman raporu doğrultusunda anneye verilmesine, sosyal inceleme raporu içeriği ve ortak çocuğu yaşı dikkate alınarak ortak çocukla baba arasında cumartesi ve pazar günleri saat 13:00 – 18:00 saatleri arasında davacı annenin refakati eşliğinde kişisel tesisine, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak ortak çocuk yararına 02.02.2022 tarihi itibariyle aylık 500,00 TL tedbir ve kesinleşmeden itibaren aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, boşanmakla kadının eşinin maddî desteğini yitireceği, evlilikte geçen süre, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin ve davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin kusurlu bir davranışının bulunmadığı, aksine kadının tam kusurlu olduğu, bu nedenle kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin yetersiz olduğu belirtilerek boşanma talebinin kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kişisel ilişki yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin karar ve gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu, usul ve esas yönünden kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı erkek vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile boşanma talebinin kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kişisel ilişki yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı, kadının boşanma davasının kabulü, kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve ortak çocukla baba arasında düzenlenen kişisel ilişkinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 inci maddesi, 330 uncu ve 336 ncı 323 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 4 üncü maddesi.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Velâyeti anneye verilen ortak çocuk 2020 doğumlu Ali Kemal ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir. Anne ve babasından veya bunlardan birinden ayrılan çocuğun ana ve/veya babasıyla düzenli kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve/veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Somut olayda çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, kişisel ilişkinin anne refakatinde kurulması, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile baba arasında çocuğun üstün yararı da gözetilerek daha uzun süreli kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kişisel ilişki yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının kişisel ilişki yönünden davalı erkek yararına BOZULMASINA
3. Davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.