"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1350 E., 2022/1407 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince çeyiz eşyaları alacağı davasının feragat nedeni ile reddine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, kısmen feragat nedeni ile reddine, kısmen esastan reddine, bir kısım ziynetler yönünden davanın açılmamış sayılmasına, çeyiz eşyaları yönünden feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 07.07.2017 tarihinde evlendiklerini, evlenirken 50 gram 24 ayar altın ve umre ziyaretine götürülmesinin mehir olarak belirlendiğini, davalının nişanlılık döneminde de evlendikten sonra da davacıya karşı ilgisiz, iletişime kapalı, soğuk tavırlar sergilediğini, davalın ailesinin pek çok kez evliliğe müdahale ettiğini, davalının sürekli olarak ailesinin müdahalesine açık bir tutum ve davranış sergilediğini, davacını davalının ailesi tarafından psikolojik baskıya maruz kaldığını, 04.01.2018-13.01.2018 tarihleri arasında davacının ailesiyle birlikte davalının mehir olarak vaat ettiği umre ziyaretine gidildiğini, umreye gidilirken 3 adet yüzük( tektaş alyans ve normal yüzük) 6 adet 25 gram bilezik, 1 adet altın set takımı, 1 adet uzay yolu künye, 2 adet bileklik, 1 adet kolye (gelin madalyonu) ve 25 adet küçük altın bu ziyaret esnasında güvenli yer olarak davalının anne ve babasına bırakıldığını, umre ziyareti mehir olarak kararlaştırıldığı halde gerek duyulan paranın, düğünde geline takılan hediyelerden 14 tane küçük altının bozdurulması suretiyle karşılandığını ve ayrıca davalının kredi kartı borçlarının ödendiğini, umre ziyareti esnasında davacının rahatsızlandığını döndüğünde iyileşene kadar baba evinde kaldığını ancak davalının arayıp sormaması gelip götürmemesi sebebi ile orada kaldığını belirterek düğün esnasında davacıya hediye olarak takılan takılardan 3 adet yüzük( tektaş. alyans ve normal yüzük) 6 adet 25 gram bilezik, 1 adet altın set takımı, 1 adet uzay yolu künye, 2 adet bileklik, 1 adet kolye( gelin madalyonu) ve 39 adet küçük altın ve davacı tarafından alınan yatak odası ve mutfak eşyalarının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedellerinin ödenmesini dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı cevaba cevap dilekçesinde özetle; balayı tatili için davalının altınları istediğini, kendisinin de geri ödeneceğine duyulan güvenle verdiğini ancak davalının bunları iade etmediğini, yine umre ziyaretine gidilmesinin mehir olarak kararlaştırıldığını ve bunun davalı erkek tarafından karşılanması gerektiği halde masrafların ziynetlerden karşılandığını bunların da davacı kadın tarafından geri ödeneceği vaadine inanılarak verildiğini belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediklerini, düğün sonrasında özel havuzlu bir villa kiralayarak balayına gittiklerini, davacının balayı giderlerinin ziynet eşyalarından karşılanmasını istediğini, buna ilişkin yaklaşık 5.000,00 TL takıyı bozdurarak kendi rızası ile karşıladığını, umre ziyareti için gerekli harcamaların kadının rızası ile ziynetlerden karşılandığını, davacının bu harcamaları kendi rızası ile gerçekleştirdiğini, diğer altınların üzerinde ve yanında olduğunu, kadının rızası ile evden ayrıldığını bu nedenle altınları talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin12.03.2020 tarih 2019/489Esas ve 2020/175 Karar sayılı kararı ile Yargıtay kararlarına göre davacı tarafın eksik harcı ikmal etmesinin 6100 sayılı Kanun anlamında usulüne uygun yapılmış bir ıslah olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, HMK md.26 gereğince taleple bağlı kalınarak davacıya ait ziynet eşyalarının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine karar verilmesinin uygun olacağı gerekçesi ile; davacının talep etmiş olduğu yatak odası ve mutfak eşyaları yönünden davanın feragat nedeniyle REDDİNE, her biri 25 gramdan 6 adet 22 ayar bilezik, 3 adet yüzük, 1 adet altın set takımı, 1 adet uzay yolu künye, 2 adet bileklik, 1 adet gelin madolyonu kolye ve 39 çeyrek altının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili hükmün tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 28.09.2020 tarih ve 2020/630 Esas, 2020/653 Karar sayılı kararı ile ziynet eşyaları yönünden talep olmasına rağmen bedele hükmedilmeden sadece aynen iadeye hükmedildiği, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetler yönünden tek tek değerlerinin belirtilmediği bir kısım ziynetler yönünden ise cins, niteliklerinin (adet,cins,gram, ayar) yazılmadığı kararın bu hali ile açık ve infaza elverişli olmadığı, davalının infaz sırasında seçimlik hakkını (aynen iade veya bedeli tercih etmesi) bertaraf edici nitelikte olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesince dava dilekçesinde ziynet eşyaları ve çeyiz eşyaları bedeli talep eden davacıya bu konudaki talebi açıklattırılmalı, ziynet eşyaları yönünden talep ettiği takdirde ıslah imkanı tanınmalı, ıslah ettiği takdirde ıslah edilen miktar üzerinden kabul edilen miktara göre harç, yargılama gideri, vekâlet ücreti hesaplanmalı, ıslah edilmediği takdirde kabul edilen eşyaların ayrı ayrı bedelleri belirtilerek toplam bedel üzerinden harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti hesaplanıp infaza elverişli hüküm kurulmak üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verişmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile umre ziyareti mehir olarak kararlaştırılmış olsa dahi davacının özgür iradesiyle umre giderlerini karşıladığı, bu amaçla kullanılan altınların iadesine dair taraflar arasında bir anlaşma olmadığı gibi davacının kayınlarını da altın bozdurarak umreye götürmeyi teklif ettiği, bu noktada davacının bu tür bir teklifte bulunmasının altınların iade talep edilmeden umre için sarf edildiği, yani bağış kastını ortaya koymakta olduğu, bununla birlikte umre için bozdurulan altınların miktarı dava dilekçesinde 14 çeyrek altın olarak gösterilmişken, davalı tanığı...’nin 27 yahut 30 altından, ayrıca davalı tanığı ...ve ...nin bir bilezikten söz ettiği, ayrıca bileziklerin gramına ilişkin taraf ve tanık beyanları arasında ihtilaf olduğu, davacı taraf bileziklerin 25 gram olduğunu iddia ederken ve davacı tanıkları da bu yönde beyanda bulunurken davalı tanıklarının bileziklerin 20 ve 22-23 gram olduğunu ifade ettiği, bununla birlikte umreye giderken altınların davalı tarafta bırakıldığı ve ayrılık sonrası bu altınlarla davalı tarafın borçlarının ödendiği anlaşılmıştır. Davacı vekili, dava değerini 02.12.2020 tarihinde açıklamış, 02.03.2021 tarihinde de ıslah dilekçesi vermiştir. İlgili beyanlar incelendiğinde davacı tarafın talebini ıslah ile azalttığı anlaşıldığından bu durum zımnen feragat olarak nitelendirilmiş, ıslah ile azaltılan bu kısımlar yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile ziynet eşyaları yönünden davanın kısmen kabulü ile, 1 adet 3,5 gram tektaş, bir adet 3,5 gram nişan yüzüğü ve bir adet 3,5 gram normal yüzüğün davalı tarafından davacıya aynen iadesine, mümkün olmaması halinde yüzüklerden her biri için 493,5 TL olmak üzere toplam 1.480,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik mislen talebin feragat nedeniyle reddine, 5 adet 22 gram 22 ayar bileziğin davalı tarafından davacıya aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bileziklerden her biri için 3.718,00 TL olmak üzere toplam 18.590,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik mislen talebin feragat nedeniyle reddine, 1 adet 22 ayar 50 gram altın setin davalı tarafından davacıya aynen iadesine, mümkün olmaması halinde 9,300,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik mislen talebin feragat nedeniyle reddine, 1 adet 14 ayar 30 gram uzay yolu künyenin davalı tarafından davacıya aynen iadesine, mümkün olmaması halinde 4.140.00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik mislen talebin feragat nedeniyle reddine, 1 adet 22 ayar, 17.50 gram madalyon kolyenin davalı tarafından davacıya aynen iadesine, mümkün olmaması halinde 2,880,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik mislen talebin feragat nedeniyle reddine, yukarıda zikredilmeyen 27 adet 22 ayar çeyrek altın talebinin feragat nedeniyle, 12 adet 22 ayar çeyrek altın ve 1 adet 22 gram 22 ayar bilezik talebinin esastan reddine, 2 adet 14 ayar 11 gram bileklik talebi yönünden dava dilekçesindeki netice-i talep açıklanmadığından HMK 119/2 gereğince davanın açılmamış sayılmasına, ev eşyaları yönünden ise davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ıslah ile kısmen feragatin mümkün olmadığını, ıslah dilekçesi ile belirtilen altınların değerinin hesaplanabilir olduğu, sadece 39 çeyrek altından 27 tanesinden feragat edildiği, 12 çeyrek altından feragat edilmediği, 1 adet 22 ayar bileziğin hesaba katılmamasının hatalı olduğu, uzayyolu bilekliğin eksik hesaplandığını, iki adet bileklik hakkında karar verilmemesinin hatalı olduğunu, vekâlet ücretlerinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece bir kısım ziynet ve altınlar yönünden davanın kabulüne, bir kısım ziynet eşyaları yönünden davanın reddine, bir kısım ziynet eşyaları ve ev eşyaları yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, 2 adet 14 ayar 11 gram bilekli yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, alınan bilirkişi raporunda dahi davacının talep ettiği ziynet eşyalarının gramajının belirlenemediğini, davacının davasını ispatlayamadığını, ispatlanamaması nedeniyle bu ziynetler için de davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hukuka uygun olmadığını, davacının dava değerinin 198.890,00 TL. olduğunu beyan ettiğini, ancak davacının bu dava değerini harçlandırmadığını, yine ıslah dilekçesi ile dava değerini 56.836,00 TL. ye düşürdüğünü ancak ıslah dilekçesinin de harçlandırılmadığını, davacı tarafından dava değerini açıkladıktan sonra harcı tamamlamamasına rağmen, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken bir kısım ziynetler yönünden davanın kabulüne karar alacağın tamamına dava tarihinden itibaren fazla faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, davanın kabul, red, açılmamış sayılma oranı dikkate alındığında lehe ve aleyhe hüküm olunan yargılama ve vekâlet ücreti miktarlarının doğru olmadığını, istinaf başvurularının kabulü ile Mahkeme kararının müvekkil lehine kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Davacıya düğün ve nişan merasimlerinde olmak üzere dava edilen 1 adet tektaş yüzük, 1 adet nişan yüzüğü, 1 adet taşsız yüzük, 6 adet bilezik,1 adet altın set,1 adet uzay yolu künye, 1 adet madalyon kolye, 2 adet bileklik ve 12 adet çeyrek altın takıldığı, davaya konu bu ziynetlerin davacıya hediye edilmiş olması nedeniyle kişisel malı olduğu, davacının talep ettiği bu ziynetlerinden 2 adet bilekliğin talebi açıklamak üzere sunulan 02.12.2020 tarihli dilekçede talep edilmediği, davacı vekili bahsi geçen dilekçe ile talep edilen ziynetlerin nitelik, nicelikleri ile ziynetlerin değerini beyan ettiği, talebini açıkladığı, dava değeri üzerinden nispi peşin harcı ikmal ettiği, bu kapsamda davacının talep ettiği ziynetlerin 1 adet tektaş yüzük, 1 adet nişan yüzüğü, 1 adet taşsız yüzük, 6 adet bilezik, 1 adet altın set,1 adet uzay yolu künye, 1 adet madalyon kolye ve 12 adet çeyrek altından ibaret olduğu belirlenmiştir. Davacı dava ettiği bu ziynetlerden 1 adet bilezik ve 12 adet çeyrek altını umreye gitmek için kendi rızası ile davalıya vermiştir. Bu ziynetleri geri isteme hakkı bulunmamaktadır. Geriye kalan ziynetler ise davalı tarafından borçlarının ödenmesi için alınmış ve geri iade edilmemiştir. Davalı kendi borcu için almış olduğu ziynetleri davacı tarafından geri istenmemek kaydı ile tarafına verildiğini ispat edememiştir. Bu ziynetleri iade etmek zorundadır. Davacı vekili 02.03.2021 tarihli dilekçe ile talebini ıslah etmiştir. Davacı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2018/1232 Esas., 2019/2433 Karar Sayılı 29.05.2019 tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/7333 E., 2018/1019 K. Sayılı 15.02.2018 tarihli, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2015/29974 E., 2017/11141 K. Sayılı 14.11.2017 tarihli kararlarında da ve HMK.nun 176. ve 307. maddelerinde belirtildiği üzere ıslah ile talep sonucunu daraltamaz. Bu zımni bir feragattir. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporu ve ilk derece mahkemesince yapılan değerlendirme ve hesaplama yerindedir. İlk derece mahkemesinin kadının ziynet eşyalarına ilişkin talebinin kısmen kabulüne dair kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.Davacı dava dilekçesinde talep ettiği ziynetlerin aynen iadesi olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte belirlenecek bedellerinin tarafına ödenmesini talep etmiş, 02/03/2021 tarihli ıslah dilekçesinde ise "İş bu dilekçemiz ile yukarıda belirtilen ziynet eşyalarının aynen iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde ise ziynet eşyalarının dava tarihindeki değeri olan toplam 56.836,00-TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini davacı vekili olarak arz ve talep ederiz." demek suretiyle dava tarihinden itibaren yasal faiz talep etmiştir. Gerek Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24.05.2019 tarih, 2017/8 Esas, 2019/3 sayılı içtihatı birleştirme kararı uyarınca gerekse davacı tarafın dava ve ıslah dilekçelerinde faiz başlangıcı olarak dava tarihini talep etmiş olduğu gözetildiğinde hükmedilen tutara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmış olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Dava kısmen kabul ile neticelenmiştir. Davacı taraf 02.12.2020 tarihli dilekçe dava değerini 198.890,00 TL. olarak beyan etmiş, harcıda bu değer üzerinden ikmal etmiş, ilk derece mahkemesince 36.390,00 TL. dir. Buna göre her iki taraf yönünden kabul ve ret edilen tutarlara göre ilk derece mahkemesince hükmedilen vekâlet ücretlerinde ve miktarında isabetsizlik bulunmamaktadır. Şeklindeki gerekçe ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; ıslah ile feragatin söz konusu olmadığını, sadece 27 çeyrek ve ev eşyalarından feragat edildiğini, 12 çeyrek altından feragat edilmediğini, 1 bilezik hakkında hesaplama yapılmamasının doğru olmadığını, uzay yolu bilekliğin değerinin eksik hesaplandığını, 2 bileklik hakkında verilen kararın doğru olmadığını, vekâlet ücretlerinin ıslah ile belirlenen değer üzerinde yapılması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; davacının ispat külfeti kendisinde olmasına rağmen altınların varlığını gramajını ayarını ispatlayamadığı halde kısmen kabule karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının dava değerini 198.890,00 TL olarak belirlediği halde harcını yatırmadığı, faiz başlangıç tarihinin ıslah tarihi olması gerektiği halde dava tarihinden başlatılmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ziynet alacağı davasının ispatlanıp ispatlanamadığı, davanın kabul şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 1 inci, 2 nci, 6 ncı maddesi, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.