"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasındaki nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve babalığın tespiti davasından dolayı yapılan bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, Aybastı ilçesi Pelitözü beldesi nüfusuna kayıtlı bulunan öz babası ... ve öz annesi müteveffa ...'dan doğma olduğunu, ancak nüfusa kaydının geçirilirken zuhulen sebebi bilinmeyen bir sebeple baba olarak öz amcası ... ve annesi olarak ... dan olma gibi nüfusa geçirilmiş olduğunu ileri sürerek nüfus müdürlüğündeki baba adı ... ve anne adı ... olan kaydının iptali ile babası ... ve öz annesi ise Pelitözü beldesinden ... kızı ... olarak düzeltilmesine ve nüfusa bu şekilde tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, müvekkilin davacının ... ile kendisinden olduğuna inanmadığını, bu düşüncesinde de son derece haklı olduğunu, davacı ... in 55 yaşında olduğunu ve bu zamana kadar dava açmamış olduğunu, babalık davası niteliğinde olan bu dava için zaman aşımı olduğunu, ayrıca davacının bu güne kadar müvekkiline bir defa olsun baba demediği gibi bayramlarda da ziyaretine gelmediğini, bu durumun davacının müvekkilini babası olarak görmediğini gösterdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın babalık davası olduğu, davacının 1958 doğumlu olup reşit olduğu tarihten itibaren yasal l yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açmadığı ve gecikmeyi haklı kılan herhangi bir sebepte mevcut olmadığından davacının davayı süresinde açmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 30.09.2014 tarih ve 2014/7600 Esas- 2014/13777 Karar sayılı ilamıyla "Somut olayda dava, davacının ... ve ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ... ve gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ile buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacının gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan ... ve ... hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ...'ın nüfusuna kaydına ilişkin ilk talebi nüfus kayıt düzeltme davası olup Asliye Hukuk Mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan ...'un davacının gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise babalık davası olup Aile Mahkemesinin görevi kapsamındadır. Her iki davanın birlikte açılması halinde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07.03.2012 tarih ve 2011/2-775 Esas 2012/116 Karar sayılı ilamı da dikkate alındığında görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Türk Medeni Kanunu'nun 303/2. maddesinde ''Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar.'' hükmü Anayasa Mahkemesi'nin 2010-71 Esas 2011-143 Karar ve 27.10.2011 tarihli kararı ile iptal edilmiş ve karar 07.02.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 303/4. maddesinde ise ''Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.'' hükmü Anayasa Mahkemesi'nin 2011-116 Esas 2012-39 Karar ve 15.03.2012 tarihli kararı ile iptal edilmiş ve karar 21.07.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Mahkemece karar verilmesinden önce Türk Medeni Kanunu'nun 303/2. ve 303/4. maddeleri hakkındaki iptal kararları yürürlüğe girmiş olduğundan artık yasada çocuk için hak düşürücü süre bulunmamaktadır. Mahkemece işin esası incelenerek taraf delillerinin toplanması, DNA incelemesi yapılması ve sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret hükmü kurulması doğru görülmemiştir." gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 01.12.2016 tarih ve 2016/4 Esas-2016/230 Karar sayılı kararı ile yapılan yargılama, toplanan deliller, Yargıtay bozma ilamı, araştırma yazıları, adli tıp kurumu raporu, davacı ve vekilinin beyanları, davalı ... vekilinin kabul beyanı, tanık anlatımları ve dosya kapsamı kül halinde değerlendirildiğinde; yargılama sırasında yapılan DNA incelemesi sonucu düzenlenen Adli Tıp Kurumu raporunda davacının gerçek babasının ... olduğu, dinlenen tanık beyanları ile ... ...'ın kızı olan davalı ... vekilinin davacının annesinin ... ... olduğu yönündeki beyanları dikkate alınarak bu şekilde yanlış kayıt oluştuğu, nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmasının gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 13.05.2019 tarihli, 2017/13385 Esas- 2019/4907 Karar sayılı ilamı ile "Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı ... vekilinin bozma kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Kamu düzeni ile yakından ilgili olan nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, Türk Medeni Kanunu'nun 284. maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 292 nci maddenin birinci fıkrası, uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak ve ayrıca sağlık yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkesin soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorunda olduğu, haklı bir sebep olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması halinde hâkimin incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar vereceği hükmü bağlandığından; Mahkemece açıklanan kanun hükmü çerçevesinde, somut olaydaki annelik iddiası ile ilgili olarak DNA araştırması yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dinlenen tanıklar ve dosyadaki diğer belgeler ile davacının davasını kanıtladığı gerekçesiyle davanın kabulüne ...'in ... olan baba adının ... olarak ve ... olan anne adının ... ... olarak düzeltilerek nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili, davacının talebinin nüfus kaydının düzeltilmesi de olduğu, bu tür davalara Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması gerektiğini, babalık davasının görülmeden önce davacının öncelikle mevcut soybağının kaldırılması gerektiğini, dava tarihi itibariyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal kararı verilmemiş olduğunu bu nedenle iş bu davada hak düşürücü sürenin dolduğunu, verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın tüm yönleriyle bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacının ... ve ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ... ve gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ile buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davanın anne yönünden kabulü koşulları oluşup oluşmadığı, uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda karar verilip verilmediği, kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının yeniden incelenmesinin mümkün bulunmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine de hukuken imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.