Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9604 E. 2023/495 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, erkeğin zinaya dayalı boşanma talebinin reddine, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranlarının belirlenmesine, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin, kadının zina eylemini öğrendikten sonra tarafların birlikte yaşamadığının tanık beyanı ve mesaj kayıtlarından anlaşılması, böylece 4721 sayılı Kanun'un 161. maddesindeki zina hukuki sebebine dayalı boşanma şartlarının oluşması; ancak tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davalarında verilen boşanma hükmünün kesinleşmesi nedeniyle erkeğin zina hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin konusuz kalması gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına boşanmanın ferilerine hükmedilmiş, davalı-davacı erkeğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince açmış olduğu davasının ise reddine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; davalı erkeğin kadına ve annesine fiziksel şiddet uyguladığını, kadınla zorla cinsel ilişkiye girerek bu görüntüleri kayıt altına aldığını ve bunları yayacağı konusunda kadını tehdit ettiğini, aşırı kıskanç hareketlerle kadına baskı uyguladığını, düzenli olarak fiziksel şiddet uyguladığını, ölümle tehdit ettiğini, başkaca cinsel şiddet içerikli davranışlarının olduğunu, kadının ... seyahatleri ve arkadaşları ile geçirdiği vakitleri takıntı yaptığını, sosyal medya hesaplarının şifrelerini alarak kadının ağzından erkeklere mesajlar yolladığını, birden çok kez kadını aldattığını, ekonomik şiddet uyguladığını, küfür ve hakarete maruz kaldığını belirterek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmamasına, çocuklar için ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 13.436,42 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine, yine kadın yararına 500.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminatın yasal faiziyle birlikte erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava ile ikinci cevap dilekçesinde; kadının erkeğe ve erkeğin annesine karşı ilgisiz ve saygısız davrandığını, evin düzeniyle ve çocuklarla hiç ilgilenmediğini, evin idaresini yardımcı elemana bıraktığını, güven sarsıcı ve sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu, erkeğe büyü ve muska yaptırdığını, cinsel ilişkiden kaçındığını, aile sırlarını üçüncü kişilere anlattığını, hakaret ettiğini, 23.11.2017 tarihinde erkek yurt dışında iken kadının tüm şahsi ve ziynet eşyalarını alarak, çocuklarını okula bırakıp evi terk ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 ve 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine, erkek yararına ise 1.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; cevap ve karşı dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 ve 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine, erkek yararına ise 1.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkeğin eşine şiddet uyguladığı, eşine hakaret ve küfür ettiği, ölümle tehdit ettiği, sadakat yükümlülüğüne aykırı olarak başka kadınlara karşı, uygunsuz cinsel içerikli davranış ve hareketlerinin olduğu, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, eşinin ailesine gereken hürmet ve saygıyı göstermediği, davacı-davalı kadının da tartışmalar sırasında eşine hakaret ve küfür ettiği, sadakat yükümlülüğüne aykırı olarak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu gerekçesi ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğundan bahisle asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca açmış olduğu davanın reddine, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar için ayrı ayrı 2.000,00 TL tedbir ve 2.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine 3.000,00 TL tedbir ve 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin manevî tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; zina hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminat, velâyet, iştirak nafakası miktarı, reddedilen manevî tazminat talepleri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı-davalı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesiyle; kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları, aleyhe hükmedilen yargılama gideri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusurların gerçekleştiği, erkeğin zina olgusunu ispatlayamadığı, velâyetin anneye verilmesi ve velâyeti anneye verilen ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına uygun düştüğü, taraflar arasındaki gelir farkı nedeniyle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin isabetli olduğu ve yoksulluk nafakası ile tazminat miktarlarının yerinde olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesi ile; istinaf dilekçesinde belirttiği itirazlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi tarafından kadına yüklenen kusurların dosya kapsamına uygun olmadığını, nafaka ve tazminat miktarlarının düşük olduğunu ifade ederek kararın kusur tespiti ile nafaka ve tazminatların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliği içerisinde sadakatsiz davrandığını, bu nedenle zinaya dayalı davası hakkında ret kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kadının düzenli ve sürekli bir gelirinin bulunduğunu, kadının velâyet hakkını kötüye kullandığını ileri sürerek zina hukuki nedenine dayalı davasının reddi, kusur tespiti, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar, velâyet, iştirak nafakasının miktarı ve reddedilen manevî tazminat talebi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin zina hukuki nedenine dayalı davasının kabulüne ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, reddinin yerinde olup olmadığı, erkek yararına manevî tazminat verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasına ilişkin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafaka ve tazminat miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocukların velâyetine ilişkin düzenleme ve ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu ve 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı vd. maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca açtığı zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasını ispatlayamadığından bahisle erkeğin zinaya dayalı davasının reddine karar verilmiş ise de; Tanık Mesut G. tarafından 18.02.2019 tarihli celsede davacı-karşı davalı kadının evlilik birliği içerisinde zina eylemini gerçekleştirdiğinin ifade edildiği, dosyaya yansıyan mesaj dökümleri ile tanık Mesut G.nin beyanları beraber değerlendirildiğinde erkeğin, kadının zina eylemini 2017 yılının Kasım ayında öğrendiği, tarafların bu tarihten sonra bir araya gelmediği anlaşılmaktadır. Olayların akışı karşısında davalı-davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesinde yer alan zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasına ilişkin şartların oluştuğu dikkate alındığında, erkeğin zina hukuki nedenine dayalı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki; davacı-davalı kadın ile davalı-davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davalarında verilen boşanma hükmü taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden erkeğin zina hukuki nedenine dayalı boşanma talebi konusuz hale gelmiştir. O halde, bu husus gözetilerek erkeğin zinaya dayalı boşanma talebi hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurmak ve tüm delillerin tartışılması suretiyle tarafların kusur durumuna yönelik yeniden değerlendirme yapılarak boşanmanın fer'îleri hakkında karar vermek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre, yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.