Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9629 E. 2024/974 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davasının kabulü, kusur belirleme, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsan ve birliğin devamını imkansız kılan geçimsizliğin varlığı, erkeğin ağır kusurlu olduğu, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında hükmedilen miktarların uygun olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1803 E., 2022/1515 K.

DAVA TARİHİ : 03.05.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/370 E., 2021/468 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 20.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf davacı-karşı davalı ... ve vekili gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, müvekkilinin her davranışını eleştirdiğini, annesinin evlilik birliğine müdahalesine sesiz kaldığını, müvekkilinin evden kovulduğunu iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; isnat edilen kusurları kabul etmediklerini, kadının sık sık evi terk ettiğini, annesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, müvekkilinin ailesine hakaret ettiğini, müvekkilini başkaları ile kıyasladığını, müvekkilini ailesi ile görüştürmediğini, ortak konuta dönmek için evin tapusunu istediğini iddia ederek asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini, 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 2019 yılı şubat ayından beri ayrı yaşadıkları, erkeğin, kadını son ayrılıklarına yakın bir tarihte darp ettiği, erkeğin "az bile dövmüşüm, kalkar bir daha yaparım." dediği, yine erkeğin, kadına "sen geri zekalısın, b.k yiyorsun, adisin, sen bunları yine yaparsın" şeklinde sözler söylediği, kadının annesinin son ayrılıklarında defalarca erkeğin eniştesini arayıp kızını getirmesini söyleyerek tehdit ederek, evliliklerine müdahalede bulunduğu, her ne kadar kadının annesi aradığında yanında olmasa da annesinin aramaları akabinde erkeğin eniştesiyle evden ayrıldığı, tarafların o zamandan beri ayrı yaşadığı, kadının, erkeğin abisinin eşi ile arasında bir şey olduğuna dair erkeğin abisine mesaj çektiği, erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu, ağır kusurlu erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verildiği, sosyal inceleme raporu esas alınarak ortak çocuğun velâyetinin anneye verildiği, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek kadın lehine tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumları ve tüm dosya kapsamı nazara nafakaya hükmedildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak çocuk için iştirak nafakasına hükmedildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumları, hakkaniyet kuralları ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî ve 14.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosya kapsamı ve özellikle tarafların toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirildiğinde; davalı davacının İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, davacı davalının kusurlarının ise kararın kadın tarafından istinaf edilmemesi nedeniyle kesinleştiği, erkeğin kadının ilave bir kusurunu ispat edemediği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu, ortada evlilik birliğini temelinden sarsan birliğin devamına imkan vermeyen bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına dair verilen kararının isabetli olduğu anlaşılmış olup, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarlarının makul olduğu, idrak çağında olmayan anne bakım ve gözetimine muhtaç olan ortak çocuğun velâyetine dair kararın isabetli olduğu kişisel ilişkinin yeterli düzeyde kurulduğu, ağır kusurlu erkeğin maddî manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile erkek yararına tazminata hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.