Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9639 E. 2022/9976 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması talebi üzerine yetkili ve görevli mahkemenin hangisi olduğuna ve kararın kesinleşip kesinleşmediğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle korunma kararının kaldırılması yetkisinin çocuk mahkemelerine verildiği, bu yetkinin bulunmadığı yerlerde ise aile veya asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu ve ayrıca kararın taraflara tebliğ edildiğine dair bilgi ve belge olmadığından kararın kesinleşmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı kaldırılmış ve esasa ilişkin karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkındaki korunma kararı kaldırılan ... ... tarafından 29.09.2022 tarihli ek karar ve 08.02.1991 tarihli karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Mahkemece 29.09.2022 tarihli ek kararla; kararın 1991 yılı imha listesinde imha edilen dosyalar arasında bulunduğu böylece kararın kesinleşmiş olduğu kanısına varılarak kesinleşmiş karar hakkında HMK 361 ve devamı maddeleri gereğince temyiz talebinin reddine karar verilmiş, bu ek karar, hakkındaki korunma kararı kaldırılan ... ... tarafından temyiz edilmiştir. Temyize konu 08.02.1991 tarihli korunma kararının kaldırılmasına ilişkin kararın, taraflara tebliğine ilişkin tebliğ evrakı dosyada bulunmamaktadır. Dosyanın imha edilmiş olması nedeni ile kararın kesinleştiği kanısına varıldığı gerekçesi ile temyiz talebinin reddi hatalıdır. Dosya içinde ve UYAP sisteminde kararın taraflara tebliğine ilişkin bilgi ve belge olmadığından karar kesinleşmemiştir ve temyize tabidir. Bu nedenle yerel mahkemenin 29.09.2022 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.

2- İşin esasının incelenmesine gelince;

a) Dava, 2828 sayılı Kanununa göre alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına ilişkindir. Sözü edilen Kanun, korunmaya muhtaç çocukların, ... oluncaya kadar, bu kanun hükümlerine göre kurulan sosyal hizmet kuruluşlarında bakılıp gözetilmeleri hususundaki tedbirin görevli ve yetkili mahkemece alınacağını hükme bağlamıştır (2828 S.K. m. 22/1). Kanunun 24. maddesi de, korunma kararı alınmasını gerektiren şartların ortadan kalkması halinde, kurum yetkililerinin önerisi üzerine mahkemece, çocuk ... olmadan kaldırılabileceği gibi, ... olduktan sonra da, çocuğun rızası alınmak şartıyla ve bu maddede gösterilen şartların varlığı halinde korunma kararının devamına karar verilebileceğini hükme bağlamıştır.

5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 26/3. maddesinde mahkemeler ve çocuk hâkiminin bu kanun ve diğer kanunlarda yer ... tedbir kararlarını almakla görevli olduğu düzenlendiğinden, 2828 sayılı Kanun maddesindeki tedbir kararlarında da çocuk mahkemeleri görevli bulunmaktadır (HGK'nun 16.01.2013 tarih, 2012/2- 563 Esas, 2013/69 Karar sayılı ilamı).

Yukarıda açıklandığı üzere, 5395 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle, 2828 Sayılı Kanun uyarınca korunmaya muhtaç çocuklar hakkında korunma kararı alma ve koşullarının varlığı halinde bu kararı kaldırma görevi çocuk mahkemelerinin görevi kapsamına alınmıştır. İşin esasıyla ilgili karar vermek görevi sonradan yürürlüğe giren yukarıda bahsedilen kanunla değiştiğine göre, dava, çocuk mahkemesinin görevine girmektedir. 5395 sayılı Kanunun Geçici 1/4. maddesi uyarınca çocuk mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde aile ya da asliye hukuk mahkemelerinin görevli olacağı yer aldığından, davaya aile mahkemesi sıfatı ile asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

b) Kabule göre;

Korunma kararının kaldırılmasına yönelik istek koruma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgilidir. Bu sebeple davanın hakkında korunma kararı alınmış olan kişi ... ise yasal temsilcisine, ... ise korunma altına alınan kişiye yöneltilmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan eksik hasım ve incelemeyle hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple 29.09.2022 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA, temyiz edilen 08.02.1991 tarihli asıl karara ilişkin hükmün yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 ... içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 05.12.2022 (Pzt.)