Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9655 E. 2023/326 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının uygunluğu ve yoksulluk nafakasının toptan ödenmesine karar verilip verilemeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve kadının ekonomik durumu ile kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hükmedilen maddi-manevi tazminat miktarlarının düşük olduğu gözetilerek, tazminat miktarlarının yeniden belirlenmesi için karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2055 E., 2022/1748 K.

DAVA TARİHİ : 14.11.2019

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/640 E., 2021/306 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin karşı davasının reddine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; ayrı evleri olsa da sürekli davalı- karşı davacının ailesi evinde vakit geçirmek zorunda bırakıldığını, kendi ailesine gönderilmediğini, eşinin kendisi ile ilgilenmediğini, davalının başkası ile ilişkisinin olduğunu, mesajlaşırken yakaladığını, birden fazla kez şiddet uyguladığını, hakaret ve küfürler ettiğini, boşamakla tehdit ettiğini, evine bakmadığın ihtiyaçlarını karşılamadığını, hastalandığında dahi doktora götürmediğini, dışarı çıkmasına izin vermediğini, hem fiziki hem psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek tarafların boşanmalarına, yararına 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ve ziynet eşyalarının iadesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile özetle; iddiaların asılsız olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında asıl kusurlu olanın kadın olduğunu iddia ederek tarafların boşanmalarına, yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına sürekli şiddet uyguladığı, ailesi ile görüşmesine engel olduğu, kendi ailesi ile kadın ve ailesi arasında evlilik birliğinin devamını sağlayacak dengeyi koruyamadığı, davalı karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir, aylık 550,00 TL yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kendisine yüklenen kusurların ispat edilemediğini, birliğin temelinden sarsılmasında asıl kusurlu olanın kadın olduğunu, ziynetlerin kadın tarafından götürüldüğünü, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kendi davasının reddi, kadının boşanma davasının kabulü ve ziynet alacağı davasının kısmen kabulü yönlerinden istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğin kadına sürekli şiddet uyguladığı yönüyle kusurlu bulunduğu, mahkemece tanıkların beyanına itibar edilmediğinin kabul edildiği, tanık Macide ile kadın arasında geçen mesaj kayıtları dikkate alınarak şiddetin sürekli olduğunun değerlendirildiği, ancak kadının istinaf talebinin bulunmaması hususu da dikkate alınarak tanık Macide ile kadın arasındaki görüşmeler ile erkeğin şiddetinin ispatının mümkün olmadığı anlaşılmakla erkeğe kusur olarak yüklenilmesinin isabetsiz olduğu, erkeğe yüklenen diğer kusurun yerinde olduğu, tarafların evlilikte geçirdiği süre, müşterek çocuklarının bulunmaması, yaşları itibariyle yeniden evlenme ihtimallerinin yüksek olması dikkate alınarak toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmemesinin isabetsiz bulunduğu, kadın yararına hükmolunan tazminatların da fahiş olduğu, ziynet alacağı davasında kadın tarafından ziynetlerinin erkeğin ailesi tarafından elinden alındığını beyan etmesi sebebi ile erkeğe husumet yöneltilmeyeceği gerekçesi ile erkeğin, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, tedbir nafakasına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlara yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat, bir defaya mahsus olmak üzere 15.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasına, ziynet alacağı talebinin husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının aleyhlerine olan kısımlarını kabul etmediklerini, erkeğin asgari ücretle değil babası ile birlikte çalıştığını, fabrikalarının bulunduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu, tarafların bir talebi olmadığı halde yoksulluk nafakasının toptan hükmolunmasının hatalı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile yoksulluk nafakasının toptan hükmolunması yönlerinden temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakası miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, yoksulluk nafakasının toptan hükmolunması şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davalı karşı davacı erkeğin eşine yönelik fiziksel şiddetinin de ispatlandığının ancak boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlardan yine de davalı karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davacı karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Somut uyuşmazlıkta tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddeleri hükmü dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm kurulması hatalı olup kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden BOZULMASINA,

2.Davacı-karşı davalı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.