Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9668 E. 2023/321 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının görevli mahkeme tarafından görülüp görülmediği hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Aile mahkemesi bulunmayan yerde asliye hukuk mahkemesinin aile mahkemesi sıfatıyla davaya bakması gerekirken, asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla baktığı ve bölge adliye mahkemesinin de bu hususu gözetmeden esasa girerek karar verdiği gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1575 E., 2022/1506 K.

DAVA TARİHİ : 06.12.2018

KARAR : Kısmen kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ortaköy (Aksaray) Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/382 E., 2021/166 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; bir kısım isnatlarda bulunarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îsi niteliğindeki taleplerine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı-karşı davalı kadının kusurlu olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocuk ...'ın velâyetinin anneye verilemesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, çocuk Berat yetişkin olduğundan velâyeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ... için 450,00 TL tedbir - iştirak nafakasına, çocuk Berat için tedbir - iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın için 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın için 15.000,00 TL maddî- 20.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı ve davalı karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bir kısım kusurların erkeğe yüklenmesinin hatalı olduğu belirtilerek, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin kusur dışındaki tüm istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı-davacı erkeğin, kusura yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı ve davalı karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5133 sayılı Kanunla değişik 4 üncü ve 2 nci maddesi, 4721 sayılı Kanun'un 118-395 maddeleri

2. Değerlendirme

Dava, boşanmaya ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer almaktadır. Görev, kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunla değişik 4 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere 118 inci maddesinden başlayıp 395 inci maddesine kadar olan bölümden kaynaklanan bütün davaların, aile mahkemeleri kurulan yerlerde bu mahkemelerce bakılacağını; aynı Kanunun ikinci maddesi de, aile mahkemesi kurulmayan yerlerde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin Asliye Hukuk (Aile) mahkemelerinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Şu halde aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı). Bu açıklama karşısında somut olayda; davaya İlk Derece Mahkemesi tarafından aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılmış olup, Bölge Adliye Mahkemesince bu husus gözetilmeden işin esasına girilerek istinaf talepleri hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.