"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1180 E., 2022/1289 K.
DAVA TARİHİ : 20.09.2018 - 19.10.2018
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/702 E., 2020/867 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, hakaret ve küfür ettiğini, evden kovduğunu, aşağıladığını, yatak odasında tek başına yatmak istediğini söylediğini, kıskanç olduğunu, eşyalarını evin önüne attığını, çocuklara karşı müvekkilini kötülediğini, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, davacı - karşı davalının müvekkiline hakaret ve küfür ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, iftira attığını,birlik görevlerini yerine getirmediğini, ters ilişkiye zorladığını, kıskanç olduğunu, müvekkilinin evden dışarıya çıkmasını yasakladığını belirterek asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar yararına aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına,100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı kadının eşini rencide edici söz ve davranışlarda bulunduğu, seni istemiyorum, senden boşanmak istiyorum dediği, davacı-karşı davalı erkeğin ise sürekli olarak kadına fiziki şiddet uyguladığı, müşterek çocuklarla ve evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği, kadına zaman ayırmadığı, şerefsizin oğlu, haysiyetsiz, orospu şeklinde hakaret ettiği, kıskanç davranarak eşine sosyal baskı uyguladığı, her tartışmadan sonra eşini ve çocuklarını evden kovduğu buna göre davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı yararına hükmedilen aylık 800,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştiğinde belirlenen nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına koşulları oluştuğundan 18.000,00 TL maddî, 17.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; takdir edilen nafaka ve tazminatları ödeme imkanının olmadığını, davalı-karşı davacı vekili Av. ... ...'un vekillikten çekildiğini, ancak hükümde davalı-karşı davacı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, nafaka, tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili katılma yolu ile; hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu, davacı-karşı davalının 3-4 ay önce yüklü miktarda kıdem tazminatı aldığını, ekonomik durumunun oldukça iyi olduğunu belirterek tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen tazminatların yetersiz olduğu, istinaf edilen diğer yönlerin usule ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadının tazminatların miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının maddî ve manevî tazminata ilişkin paragrafının hüküm fıkrasından kaldırılmasına, davalı-karşı davacı kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili; tazminatların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun ) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci ve 371 nci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.