Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9670 E. 2023/349 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldıysa kusurun kimde olduğu ve davacı kadının daha önce maruz kaldığı şiddet olaylarını affettiği kabul edilse dahi sonradan yaşanan olayların boşanma nedeni oluşturup oluşturmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi sebebiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde; evlilik süresince davalının aşırı alkol alması nedeniyle defalarca fiziksel şiddet uyguladığını, sön dönemlerde müşterek çocuğuyla beraber fiziksel şiddet uyguladığını, başkaca erkekleri kötü amaç ile kadına yönlendirdiğini, bu durumlar nedeniyle hasta olduğunu, erkeğin kendisini müşterek haneden kovduğunu, hakaret ettiğini, kadının evden ayrılmak zorunda kaldığını iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata ve 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; davacının ruh sağlığının bozuk olduğuna ilişkin raporunun mevcut olduğunu, ilaç tedavisi gördüğünü, davacının evi terk ettiği gün davacı ile banka borçları yüzünden tartıştıklarını, davacının kendisini arayarak ailesinin yanına gideceğini, boşanmak istediğini söylediğini, davalının ise davacının kafasını dinlemesi amacıyla kök ailesinin evine gitmesine rıza gösterdiğini sonra kendisini alacağını söylemesi üzerine davacının bağırmaya başladığını, hakaret ettiğini devamında bavulunu toplayıp evden ayrıldığını, davacının hastalığı dolayısıyla başına bir şey gelmesinden yahut kaybolmasından korkarak emniyete giderek kayıp bildiriminde bulunduklarını, çocuklarına karşı bakım ve sorumluluklarını yerine getirmediğini belirterek davacının boşanmaya yönelik talebini kabul ettiğini, ancak boşanmanın fer'îlerine ilişkin istemlerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince davacı kadının kısıtlanmasını gerektirir bir durumunun olmadığının Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile sabit olması sonrasında yapılan yargılama neticesinde kadının fiziksel şiddete ilişkin iddialarının tanık beyanları ile sabit olduğu ancak erkeğin bu eylemlerinden sonra tarafların barışmaları ve birliği devam ettirmeleri nedeniyle kadının erkeğe ait bu kusuru affettiği, erkeğe isnat olunan diğer kusurları da ispatlayamadığı gerekçesi ile davasının reddine dair karar verilerek kadın lehine 175,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında fiziksel şiddetin ispatlandığını, mahkemece evlilik birliğinin fiziksel şiddet vakıasından sonra devam etmesi nedeniyle kadının erkeğe ait bu kusurlu davranışı affettiği yönünde değerlendirmede bulunulmuşsa da kadının fiziksel şiddet nedeniyle birden fazla kez evden ayrıldığı ve fiziksel şiddetin devamlılık arz ettiğinin kabulünün gerektiği iddiasıyla davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; kadının boşanmaya sebebiyet verecek nitelikte kusurlarının ispatlandığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık ifadelerinin evlilik birliğinin temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli beyanlar olmadığı, ayrıca bir takım kusurlu davranışlardan sonra birliğin devam ettiği ve davacı kadının, eşine yönelik isnat ettiği kusurlarını affettiği, gerçekleşen bu durum karşısında da davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı değerlendirilerek taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesi ile, davalı kadının daha önceden maruz kaldığı şiddet olaylarını affetmişse de daha sonra yeniden evi terk etmek zorunda kalmasının şiddet olaylarının devam ettiğinin göstergesi olduğunu, erkeğin evlilik birliği süresince alkol kullanarak kadına fiziksel şiddet uyguladığını ileri sürerek usul ve kanuna aykırı olan kararın kadının davasının reddi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, af sonrası yeni bir olayın varlığının ispatlanıp ispatlanmadığı, kadının davasının ve fer'î taleplerinin reddi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu ve 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.