"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/285 E., 2022/1664 K.
DAVA TARİHİ : 05.10.2018
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 18. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/335 E., 2020/1050 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesince hüküm kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının aile mahremiyetini ve eşinin cinsel durumunu başkaları ile paylaştığını, eşine kahvaltı bile hazırlamadığını, ciddi epilepsi hastası olmasını sakladığını, eşi ile ayrıldıktan sonra sosyal medyada eşinin soyadını kullanmadığını, kendi kızlık soyadını kullandığını, ailesının yakınında oturmak ıstedığını, başkaları ile yazışmalarında bekar olduğunu söylediğini, eşinin cinsel gücü ile ilgili ailesine beyanda bulunup ailesinin de eşi ile alay ettiklerini, eline bıçak alıp kapılara vurduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin cinsel iktidarsızlığı olduğunu, tüm maaşını babasına verdiğini, evin harcamalarının babasının kredi kartından yapıldığını, epilepsi hastası olan eşini kontrollere götürmediğini, ilaçlarını almadığını, sık sık kavga çıkartıp kapılara vurduğunu, abisinin borcu için altınları istediğini, müvekkili vermeyince soğuk davrandığını, yatağını ayırdığını, omzuna vurarak köprücük kemiğinin kırılmasına neden olduğunu, anahtarı değiştirerek eşini eve almadığını, babasının istemediğini söylediğini, evlilik süresince ailesinin sözüne baktığını evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı- karşı davalı erkeğin kadını darp ettiği, eşini eve almamak için evin anahtarının değiştirildiği, babasının dünürüne kızınız hastalıklı, çocuğu olmuyor, istemiyoruz şeklindeki beyanda bulunduğu, ailesinin kadına baskı yaptığı, davalı-karşı davacı kadının ise; her konuyu anne babası ile paylaştığı, aile mahremiyetini ve eşinin cinsel özelliklerini ailesine anlatmaktan çekinmediği, eşine kahvaltı hazırlamadığı, ayrıldıktan sonra sosyal medyada eşinin soyadını kullanmadığı, kızlık soyadını kullandığı, kendisini bekar olarak tanıttığı, ayrıca kocasının cinsel durumu ile ilgili beyanlarından sonra ailesinin kocası ile alay ettikleri, buna göre, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine, davalı-karşı davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili; kusur tespiti ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili; davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile babasının dünürüne kızınız hastalıklı, çocuğu olmuyor, istemiyoruz şeklindeki beyanda bulunduğu kusurunun davacı-karşı davalı erkekten çıkarıldığı, davalı-karşı davacı kadına sosyal medya hesaplarında kızlık soyadını kullanmasının Yargıtay kararı dikkate alınarak kusur olarak yüklenemeyeceği, tarafların diğer kusurlarının doğru olduğu evliliğin sona ermesine neden olan olaylarda davacı-davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile tarafların kusur tespitine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kusura ilişkin gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesine, davacı-karşı davalı erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasına ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, her hangi bir geliri ve mal varlığı olmayan kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri doğru ise de evlilik süresi, takdir yetkisi ve hakkaniyet ilkesi gereğince davalı-karşı davacı kadın yararına 18.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası takdirine, davalı-karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat istemlerinin reddine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının buna ilişkin bendinin kaldırılmasına, boşanmakla kadının en azından eşinin maddî desteğini yitireceği, kişilik haklarına saldırı oluştuğu, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ve hakkaniyet ilkesi gereğince davalı-karşı davacı kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, davalı-karşı davacı kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur belirlemesinin doğru olmadığını, davalı-karşı davacı kadının kendi tercihi ile çalışmadığını, evliliğin çok kısa sürdüğünü, kadın yararına tazminatlara ve toptan yoksulluk nafakası hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin, yoksulluk nafakası ve tazminatlara hükmedilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.