Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9685 E. 2023/493 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya karar verilirse kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin olup olmadığı ve miktarları hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve kanuna uygun olduğu, davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı erkeğin kendisine ev alınacağı ve erkeğin kardeşi ile ortak ... kurulacağı konusunda gerçeğe aykırı beyanda bulunarak kendisinden ziynet eşyalarını alıp bozdurduğunu, erkeğin kardeşi ile ortak olarak ev alındığını söylediğini ancak kurulan işin ve alınan evin erkeğin abisi üzerine yapıldığını, bir dönem erkeğin kardeşi ile aynı evde oturmak zorunda kaldığını, kadın ile erkeğin kardeşinin eşi arasında tartışmalar yaşandığını, davalı erkeğin daha sonra farklı bir eve taşınacakları yönündeki sözünü tutmadığını, bunun üzerine kadının çocuğuyla beraber evden ayrılmak zorunda kaldığını ancak sonradan tarafların barıştığını, erkeğin kadına fiziksel şiddet uygulamaya teşebbüste bulunduğunu, tehdit ettiğini, kadının kendisini korumak isterken kapıya çarpıp yaralandığını, erkeğin bağımsız konut temin etmediğini, bu konuda sebepsiz olarak inat ettiğini, kadının 20.03.2019 tarihinde evden ayrılmak zorunda kaldığını, erkeğin evlilik birliği boyunca kadına yalan söylediğini ve evden kovduğunu, kadının ailevi durumunu fırsat bilerek üzerinde baskı kurduğunu iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk için 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine, kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek süresinde sunduğu cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, kadının istifa etmesi nedeniyle erkeğin kardeşine ait evde kira ödemeden kaldıklarını, kadına ait ziynetlerin ... alınması amacıyla satıldığını, kadının meslekten men edildiğini gizlediğini, sebepsiz olarak evi terk etmeye başladığını, komşularla sebepsiz olarak tartışmaya başladığını, erkeği haklı bir neden olmaksızın şikayet ederek evden uzaklaştırdığını, aynı gün müşterek çocuğu evde bırakarak kendisinin evden ayrıldığını, bu olaydan sonra bir araya gelerek evlilik birliğini sürdürdüklerini ancak kadının yeniden evi terk ederek başka bir ev kiraladığını, eşinin FETÖ terör örgütüne üye olma suçundan dolayı hakkında dava açılması nedeniyle psikolojik durumunun değiştiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiş, boşanma gerçekleşecek olursa müşterek çocuğun velâyeti ile lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin eşine ayrı bir ev tutma konusunda söz vermesine rağmen bir araya geldikten sonra bu sözünü yerine getirmemek ve ağabeyi ile ortak olarak işyeri açmak için eşinden aldığı ziynet eşyalarını işyeri ve ... alımında kullanmasına rağmen işyerini ağabeyinin üzerine yaparak eşine karşı güven sarsıcı davranışlarda bulunmak şeklindeki eylemleri sebebiyle tam kusurlu olduğu kadına atfı kabil bir kusurun ispatlanamadığı yönünde yapılan değerlendirme ile davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca kabulüyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, davacı kadın lehine 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk lehine 400,00 TL iştirak nafakasına ve davacı kadın için 10.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmiş, davacı kadının manevî tazminat ile davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf başvurusunda, davanın yetkisiz mahkemede karara bağlandığını, kadının terör örgütüne üye olmaktan dolayı hakkında dava açılması nedeniyle psikolojik durumunun iyi olmadığını, hakkında alınan raporun yetersiz olduğunu ileri sürerek cevap dilekçesindeki iddia ve savunmalarını tekrarla kadın tarafından açılan davanın kabulü, kusur tespiti, velâyet, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile miktarları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde, kendi psikolojik durumunun yerinde olmadığına dair araştırma yapılmadığını, kadına ait olan ziynetlerin bozdurularak ... alındığını, kadının bu konudaki iddialarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek kadının açtığı boşanma davasının reddine karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafaka talepleri şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu ve 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.