Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9686 E. 2023/347 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmışsa kusurun kimde olduğu ve erkeğin açtığı boşanma davasının kabulüne dair şartların oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadın vekilinin yargılama aşamasında karşı davadan feragat etmesiyle erkeğin kusurlu olduğuna dair iddialarını affetmiş sayıldığı, erkeğin de kararı istinaf etmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı kadının agresif bir yapıda olduğunu, eşine karşı hakaret, küfür ve tehdit içeren sözler sarfettiğini, huzursuzluğa sebep olduğunu, çevresine ve müşterek çocuklara karşı da olumsuz tutumlar sergilediğini, evi terk ettiğini iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 11.07.2018 tarihli dilekçesi ile de lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı-karşı davalı erkeğin baskıcı ve sadakatsiz davrandığını, şiddet uyguladığını, eve hapsettiğini, hastayken ilgisiz olduğunu, cinsel şiddet uyguladığını, ibadetini eleştirdiğini iddia ederek karşı davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı kadının sürekli olacak şekilde erkeğin iş yerindeki telefonunu arayarak hakaret ve küfür ettiği, erkeği görüntülü arayarak iş yerinde olup olmadığını kontrol ettiği, davacı-karşı davalı erkeğin ise evine karşı ilgisiz olduğu, evin masrafları için para bırakmadığı, güven sarsıcı olacak şekilde başka bir kadınla yazıştığı ve en son tartışmada evi terk ettiği, evden ayrıldıktan sonra da evin geçimi ile ilgilenmediği yönünde yapılan değerlendirme ile tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olduklarından bahisle asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı-karşı davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı-karşı davacı kadın yararına 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, karşı davanın ise davalı-karşı davacı kadının feragati nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerektirecek nitelikte kusurunun bulunmadığını ifade ederek davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından yargılama aşamasında karşı davadan feragat edildiği, bu sebeple erkeğin kusurlu olduğuna dair iddia ettiği vakıaları affetmiş sayıldığı dolayısıyla da erkeğin kusursuz olduğunun kabulünün gerektiği ancak erkeğin kararı istinaf etmemesi nedeniyle yanlışlığa değinerek kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan delillerin erkek tarafından hukuka aykırı olarak elde edildiğini, tanık beyanlarının soyut olduğunu, davacı-karşı davalı erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.