Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9697 E. 2023/358 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede geçimsizlik olup olmadığı ve boşanma davasının reddine rağmen kadına tedbir nafakası bağlanmasının doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, yargılama usulü ve ispat kuralları ile gerekçeleri dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2171 E., 2022/940 K.

DAVA TARİHİ : 10.10.2018

KARAR : Başvurunun kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/881 E., 2019/550 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evliliğin başından beri taraflar arasında fikir uyuşmazlıklarının mevcut olduğunu, karı koca zihniyetinin son bulduğunu, bağlılık şuurunun kaybolduğunu, eşler arasında sevgi ve saygının ortadan kalktığını, ortak yaşamın çekilmez hale geldiğini, taraflar arasındaki fiziksel birlikteliğinde de son bulduğunu, davalının ailevi problemler ile ilgilenmediğini, aldığı bazı kararları müvekkilinin yakın çevresinden duyduğunu, hiçbir konuda fikrinin alınmadığını belirterek, tarafların evlilik birliliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1500 TL tedbir, yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek sürede cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evliliğin korunmasında tarafların hukuki yararlarının kalmadığı, davalı erkeğin karısını yok saydığı ve kararları tek başına aldığı, bu nedenle ağır kusurlu olduğu, davacı kadının kusurunun kanıtlanmadığı gerekçesi ile davacının davasının kabulü ile; tarafların 4721 sayılıTürk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına 250 TL tedbir nafakası verilmesine, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; tedbir nafakasının miktarı ile, yoksulluk nafakasının reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kusurunun bulunmadığı, davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık anlatımları soyut olup, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü sonucunu doğurmadığı davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davacı kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin esastan reddine, davacı kadının tedbir nafakası miktarı ve davalı erkeğin kusur tespiti ile hükmün bütününe yönelik istinaf taleplerinin esastan kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davacı kadın yararına 1.000 TL tedbir nafakası ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; istinaf yargılamasında duruşma yapılmadığını, erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili; davacı kadının ekonomik durumunun iyi olduğunu, kadın yararına tedbir nafakası

verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek ölçüde geçimsizlik bulunup bulunmadığı ve kadın yararına tedbir nafakası hükmedilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun ) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci ve 371 nci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.