"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1020 E., 2022/1007 K.
DAVA TARİHİ : 02.06.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Giresun Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/301 E., 2022/334 K.
Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı adına evlilik birliği içinde bir adet araç ve iki adet taşınmazın edinildiğini, davalının malları mal kaçırma amacıyla devrettiğini belirterek; mal rejiminin tasfiyesi ile, tasfiye sonucunda ortaya çıkacak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL katılma alacağının faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığını, tarafların davacının zinası nedeniyle boşandıklarını, zina nedeniyle katılma alacağının tamamen kaldırılması veya azaltılması gerektiğini, malların mal kaçırma amacıyla devredilmediğini, müvekkilinin borcu olduğunu, işlerinin de kötü gitmesi nedeniyle malları satmak zorunda kaldığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların davacı kadının zinası nedeniyle boşanmalarına karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davalı tanıklarının beyanları ile celbedilen tapu, banka ve araç kayıtları birlikte değerlendirildiğinde; davalı erkeğin evlilik birliği içerisinde 245 ada 290 parsel 5 ve 7 nolu bağımsız bölümleri edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde ailesinin katkısı ve bankalardan çektiği krediler ile satın aldığı, davalının işyerinin borçlarından dolayı ekonomik olarak zor duruma düştüğü, davacı kadının davalının taşınmazları satmak istediğinden haberdar olduğu, davalının 5 nolu bağımsız bölümü 15.01.2016 tarihinde, 7 nolu bağımsız bölümü ise 18.01.2016 tarihinde sattığı, 05.07.2012 tarihinde satın aldığı 28 ER 820 plakalı aracı da yine borçlarından dolayı kazalı bir şekilde 18.01.2016 tarihinde kardeşine sattığı ve zina nedenine dayalı boşanma davasının ise söz konusu devirlerden yaklaşık 11 ay sonra 27.12.2016 tarihinde açıldığı, aradan geçen zaman ve davalının devir tarihlerinde ekonomik olarak düştüğü zor durum birlikte değerlendirildiğinde devirlerin davacının katılma alacağını eksiltmek amacıyla yapıldığının ispatlanamadığı; her ne kadar davalı tarafça yapılan devirlerin davacı eşin katılma alacağını eksiltmek amacıyla yapıldığı ispatlanmamışsa da söz konusu devirlerin bu amaçla yapıldığı kabul edilse bile tarafların davacı eşin zinası nedeniyle boşanmaları ve davacının söz konusu taşınmazların ve aracın edinilmesinde kişisel malı ile herhangi bir katkıda bulunduğunun ileri sürmediği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 236 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca da davacı kadının katılma alacağına yönelik açmış olduğu davanın reddi gerektiği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davalının taşınmazların edinilmesine ve borçların ödendiğine dair tanık dışında delilinin olmadığını, davalının aracı önce başkasına satıp geri alıp kardeşine sattığını, tanık beyanlarına tanıkların yakınlığı nedeniyle itibar edilemeyeceğini, taşınmazları satın alanların taşınmazları alacak ekonomik güçlerinin olmadığını, devirlerin mal kaçırma amacıyla olduğunu, davalının ve ailesinin halen taşınmazda oturduğunu; tarafların boşanması nedeniyle müvekkili aleyhine maddî ve manevî tazminata hükmedildiğini, aynı sebeple katılma alacağının tamamen reddedilmesinin hak kaybına neden olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosya içeriğine, iddia ve savunma ile toplanan delillere, kararın dayandığı hukuka uygun gerektirici nedenlere, mevcut deliller mahkemece değerlendirilerek takdir edildikten sonra karar verildiğine, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesine ilişkin açılan davada, kadının katkı payı talebinin olmadığı, çalışması veya katkısına ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, boşanmanın zina sebebine dayandığı, zina sebebiyle boşanma halinde 4721 sayılı Kanun'un 236 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hakimin kusurlu eşin artık değerdeki pay oranını hakkaniyete uygun olarak kaldırabileceği yönünde takdir hakkı olduğu, gerek boşanma gerek eldeki dosya kapsamları ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetildiğinde, dosyada belirlenen katılma alacağının kaldırılması cihetine gidilmesinde hakkaniyete, hak ve nesafete aykırı bir durum görülmediği, istinaf dilekçesindeki sebepler bakımından kararın kaldırılmasını gerektiren usul ve yasaya aykırı bir duruma rastlanmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; davalının taşınmazların edinilmesine ve borçların ödendiğine dair tanık dışında delilinin olmadığını, davalının aracı önce başkasına satıp geri alıp kardeşine satığını, tanık beyanlarına tanıkların yakınlığı nedeniyle itibar edilemeyeceğini, taşınmazları satın alanların taşınmazları alacak ekonomik güçlerinin olmadığını, devirlerin mal kaçırma amacıyla olduğunu, davalının ve ailesinin halen taşınmazda oturduğunu; tarafların boşanması nedeniyle müvekkili aleyhine maddî ve manevî tazminata hükmedildiğini, aynı sebeple katılma alacağının tamamen reddedilmesinin hak kaybına neden olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eklenecek değer bulunup bulunmadığı ve zina nedeniyle katılma alacağının kaldırılmasının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.