"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1654 E., 2022/621 K.
DAVA TARİHİ : 21.02.2018
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/117 E., 2019/397 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin hakaret ve küfür ettiğini, şiddet uyguladığını, kazancının bir kısmını annesine vermekte geri kalan kısmı ile ne yaptığını müvekkilin bilmediğini, davalı tarafın kredi kartları ile borçlar yapmakta çektiği kredileri ödememekte bundan dolayı ihtarname ve İcra takiplerine maruz kalmakta olduğunu, bağımsız konut olmadığı, erkeğin annesinin hakaret ve küfür ettiği iddia edilerek, evlilik birliliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına çocuk için 500,00 TL tedbir, iştirak nafakası, müvekkil için 500,00 TL tedbir yoksulluk nafakası, l00.000,00 TL manevî tazminat 100.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde;kadının dava dilekçesindeki tüm beyan ve savunmaların doğru olmadığını, davacı ile evlenmeden önce evlendikten sonra bir süre annesi ile aynı konutta yaşamaları gerektiğini davacıya anlatmış olduğunu, sorumluluğunu gereği gibi yerine getirmediğini, davacının, kayınvalidesine fiziksel şiddet uyguladığını, eşine başkasını seviyorum dediğini, çocuklarına karşı ilgisiz olduğunu, tarafların müşterek çocuğu olan Yiğit Hamza'nın defalarca kaybolmuş ve uzun süren aramalar neticesinde bulunmuş olduğunu, davacının evde tekstil işi yaptığı zamanlarda çocuklarının okulu ve ödevleri ile hiç ilgilenmediğini, telefon elinden hiç düşmediğini, müşterek haneyi terk ettiğini iddia ederek, davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının ayrı konut açmadığı, tarafların uzun süredir kayın valide, kayın, elti bir arada yaşadıkları, yine davalının annesinin etkisi ve baskısı altında olduğu, eş ve çocuklarının menfaatine ilişkin tek başına karar vermediği, davalının annesinin davacının iş ve eylemlerine müdahale ettiği, şiddet uyguladığı, davacının ise kayın validesine hakaret etmesi nedeniyle kusurlu olduğu, kadının yargılama sırasında davalıya gönderdiği mesajların tek başına af olarak nitelendirilemeyeceği, tarafların bu mesajlarla bir araya gelerek ortak hayatı devam ettirmediklerinden mesajların af olarak değerlendirilemeyeceği, bu hale göre davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin babalarına verilmesine, kadının çalışmadığı ve maddi bir geliri olmadığı belirtilerek davacı kadın lehine takdir edilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının, karar tarihi itibariyle 50,00 TL arttırılarak aylık 300,00 TL olarak belirlenmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, kadının boşanmakla en azından eşinin desteğini yitireceği, kişilik haklarının da zedelendiği belirtilerek 15.000,00 TL manevî tazminat ile 10.000,00 TL maddî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili; kusur tespitinin, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ve çocuklarla ilgili olarak anneye bilgi vermesine yönelik yükümlülüklerin hatalı olduğunu, eksik inceleme ile davanın kabulünün doğru olmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkeme sadece kayınvalideye hakaret etmesi nedeniyle kadını kusurlu bulmuşsa da bu kusurun yanında kadının kayınvalidesini ittirip çocuklara şiddet uyguladığı, sonuç olarak, bağımsız konutta yaşamak amacıyla koşulların sağlanması için gerekli çabayı göstermeyen, oldukça kalabalık olması nedeniyle fiziki koşulları yetersiz evde yaşamalarına neden olan, annesinin evliliklerine müdahalesine sessiz kalan, kadına şiddet uygulayan erkeğin ağır, kayınvalidesine hakaret ederek itekleyen, çocuklara şiddet uygulayan kadının az kusurlu olduğu, kadının mesajlarının af kapsamında olmayıp barışma girişimi niteliğinde olduğu, erkeğin, kadının telefon arama ve mesaj kayıtlarında yabancı numaraların kimlere ait olduğunun araştırılması talebinin yerine getirilmemesini istinaf konusu etmiş ise de teati aşamasında ibraz ettiği dilekçelerde kadının telefonla güven sarsıcı görüşme ve mesajlaşmalarının olduğu yönünde iddiası bulunmadığından bu konunun araştırılmamış olmasının esasa etkili olmadığı gerekçesi ile davalı erkeğin, kusur tespitine yönelik istinaf talebinin dayanılan ve ispat edilen vakıalar yönünden gerekçesinin düzeltilerek sonuçta erkek ağır kadın az kusurlu olduğundan esastan reddine, davalı erkeğin kişisel ilişkiye dair istinaf talebinin kabulüne, müşterek çocuklar Fatmanur ve Yiğit Hamza'nın velâyetinin davalı babaya verilmesine, Fatmanur ve Yiğit Hamza ile anneleri arasında; her yıl anneler günü saat:10.00 dan aynı gün saat 17.00 a kadar, her ayın 1. ve 3. hafta sonları cumartesi günü saat:10.00'dan pazar günü 17.00 saatleri arasında gece yatılı kalmak sureti ile, dini bayramların 2. günü saat 10.00 ila 3. Günü saat 17.00 saatleri arasında , her yıl temmuz ayının birinci günü saat 10.00’dan otuzbirinci günü 17.00’ye kadar aralıksız, sömestr tatilinin başladığı ilk cuma günü saat:15.00'den izleyen cumartesi günü saat:17.00'ye kadar kişisel ilişki tesisine, hüküm altına alınan kişisel ilişkiye uyulmaması halinde velâyetin değiştirilmesine karar verilebileceği hususunun velâyet sahibi babaya ihtarına, kişisel ilişki sonucunda çocuğun velâyet sahibi babaya tesliminde zorluk çıkartılması, sürelere riayet edilmemesi halinde ise kişisel ilişkinin sınırlandırılabileceği ya da kaldırılabileceği hususunun anneye ihtarına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; eksik inceleme ile karar verildiğini, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının affettiğini, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, davanın kabulü, nafaka ve tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.