Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9759 E. 2023/446 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında erkeğin açtığı boşanma davasının kabulünün ve kadının nafaka ile tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller ve maddi vakıalar değerlendirilerek, mahkemenin kusur belirlemesi ve boşanmaya dair hükmünün usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2014 yılında evlendiklerini ve müşterek çocuklarının bulunmadığını, aralarındaki yaş farkı sebebiyle kadının müvekkilini eş olarak yanına yakıştırmadığını, aşağıladığını, ayrı odada yattığını, birlikte yatmak için para istediğini, evin temizliğiyle ilgilenmediğini, yemek yapmadığını, çamaşır yıkamadığını, eşine danışmadan uzun süreli memleketine gidip kaldığını, sürekli dışarıya çıktığını, eşine uygunsuz sözler söylediğini, uzun süre eve gelmeyerek nerede olduğu konusunda bilgi vermediğini, müvekkiline hakaret edip şiddet uyguladığını, eşinin arkadaşlarının ortak konuta gelmelerini istemediğini, geldiklerinde kötü davranışlar sergilediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı-karşı davalının iddialarının gerçekleri yansıtmadığını, erkeğin evlilik süresince evin ve eşinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, para vermediğini, annenden para iste dediğini, yakınlarının eve gelmesini istemediğini, hasta olan kızının yanına gidip geri döndüğünde eve almayarak kovduğunu, davacı-karşı davalının kızının evliliğe müdahalede bulunduğunu ve kızıyla birlikte küfürler ederek fiziksel şiddet uyguladıklarını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 100.000 TL maddi, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; eşine hakaret eden, davalının yakınlarının konuta gelmesini istemeyen ve bunu onların da duyacağı şekilde açıkça dile getiren davacı-karşı davalı erkeğin az kusurlu olduğu, eşiyle cinsel birlikteliği reddeden, yatağını ayıran, para vermesi karşılığında eşiyle birlikte olabileceğini söyleyen, evlilik birliği içindeki yemek, temizlik, çamaşırların yıkanması gibi görevlerini yerine getirmeyen ve davacı-karşı davalıyı mikroplusun, yaşlısın gibi kelimelerle aşağılayan, eşinin rızasıyla yurt dışına çıkmış olsa dahi onun isteği dışında uzun süre yurt dışında kalan davalı-karşı davacı kadının ağır kusurlu olduğu, evlilik birliğinin şiddetli geçimsizlik nedeniyle temelinden sarsıldığı ve devamında fayda kalmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı karşı davacı yararına belirlenen tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalının, müvekkiline karşı hakaret etmesi, aşağılaması, yakınlarının eve gelmesini istememesi ve evden kovması nedeniyle tam kusurlu olduğu, mahkemenin kusur belirlemesinin hatalı olduğu ve asıl davanın kabulünün yerinde olmadığı, ekonomik ve sosyal durum araştırmasında eksik inceleme ile karar verildiği belirtilerek, hükmün bu yönlerden incelenerek asıl davanın reddi ile nafaka ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hüküm tesisine esas alınarak kadına yüklenen kusurlara ilişkin maddi vakıaların dosya kapsamında sunulan delillerle kanıtlandığı, erkek için öne sürülen ve kanıtlanmayan diğer vakıaların mahkemece kusur belirlemesinde esas alınmamasının yerinde olduğu, yüklenen kusurların nitelendirilmesinin maddi gerçeğe ve dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalının, müvekkiline karşı hakaret etmesi, aşağılaması, yakınlarının eve gelmesini istememesi ve evden kovması nedeniyle tam kusurlu olduğu, mahkemenin kusur belirlemesinin hatalı olduğu ve asıl davanın kabulünün yerinde olmadığı, ekonomik ve sosyal durum araştırmasında eksik inceleme ile karar verildiğini beyanla, asıl davanın reddi ile nafaka ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, nafaka ve tazminat taleplerinin reddine yönelik kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davasında erkeğin davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatın koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 inci maddesi, 175 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.