Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9801 E. 2023/425 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası devam ederken davacı eşin ölümü üzerine, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve yargılama sürecinin hukuka uygun olduğu değerlendirilerek, davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğuna dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1918 E., 2022/2872 K.

DAVA TARİHİ : 08.02.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/16 E., 2022/46 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; davalı kadının evlendikten sonra 15-20 gün gibi kısa bir süre sonrasında akrabalarından birisinin vefat ettiğini, cenaze töreni olduğunu beyanla belirli miktarda para alarak, evden çıkıp gittiğini daha sonra davalı kadından en az 2-3 ay haber alınamadığını, 2-3 ay sonra çıkıp eve geldiğini, bir hafta dolmadan ya yine düğün, cenaze, bayram yahut başka bir özel merasimi bahane ederek yurt dışına çıktığını, ya da damadı ile öz kızının evine gittiğini, bu sebeplerden dolayı kendisiyle hiç vakit geçirmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına 10.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma yönünden açılan davada müteveffa davacı ... vefat etmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının sık sık davacının yanından gittiği, davacı erkek hastalandığında yanında olmadığı gerekçesi ile ağır kusurlu, müteveffa'nın az kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın tarafından kusur belirlemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığına karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf talebinin kısmen kabulü ile, hükmün bu bölümünün kaldırılarak davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine, davalının diğer istinaf taleplerinin ise kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili, sadece kızını ziyaret ettiği için davalı kadına kusur yüklendiğini, tanıkların gerekli şekilde dinlenilmediğini, davalı kadına yüklenen kusurun evlilik birliğine olan etkisinin irdelenmediğini, davalı kadına kusur yüklenilmesinin doğru olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı dava devam ederken evliliğin ölümle sona ermesi durumunda sağ kalan eşin kusurlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.