Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9808 E. 2023/428 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1734 E., 2022/1754 K.

DAVA TARİHİ : 26.11.2019

HÜKÜM/KARAR : Esastan ret, kısmen esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Zara Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/439 E., 2022/47 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, kişisel ilişki düzenlemesi yönünden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı kadının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, küçük düşürücü sözler söylediğini, teyzesi Ayşe Kandemir ile ilişkisi olduğu yönünde iftira attığını, kendisine ve ailesine karşı ilgisiz ve soğuk davrandığını, evi terk edip gittiğini, telefonla aradığında bir daha geri dönmeyeceğini söylediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kendisi ile şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, evlilikten sonra erkeğin ailesinin yanında yaşadıklarını, kendisine bir hizmetçi gibi davranıldığını, müvekkilin kendisine davacı erkek ve ailesi tarafından sürekli kötü davranıldığını, her tartışma ve kavgada tehdide ve darpa maruz bırakıldığını, davacının müvekkili aldattığı iddiası dedikodularının yayıldığını, daha sonra davacının aldatılma iddialarını kabul ettiğini, teyzesi ile davalının ilişki yaşadığını, kendilerine sorulduğunda teyzesinin ve davacının da bu hususları kabul ettikleri, video ve ses kayıtlarının olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, 600,00 TL tedbir ve yoksulluk, 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 40.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı kadının eşine küçük düşürücü sözler söylediği ve eşine karşı ilgisiz davrandığı, davacı-davalı erkeğin ise eşini tehdit ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, özel hayat anlattığı ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı-davalı erkeğin ağır, davalı-davacı kadının az kusurlu olduğu, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan kişinin kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği, mevcut veya beklenen menfaatlerin boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği, davalı-davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminat koşullarının oluştuğu, çocukların yaşları, cinsiyetleri, çocukların alıştıkları çevre ve üstün menfaatleri, dosya arasına alınan sosyal inceleme raporları bir bütün olarak göz önüne alındığında müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesinin gerektiği, sosyal ve ekonomik durumları, küçüğün yaş, eğitim ve bakım giderleri dikkate alınarak hakkaniyet ölçüsünde müşterek çocuklar için iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, davalı-davacı kadın yararına yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu, gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, çocukların velâyetinin annelerine verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar yararına 200,00'er TL tedbir, 400,00'er TL iştirak nafakasına, kadın yararına 250,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksuluk nafakasına, kadın yararına 12.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili, evlilikte kadının kusurlu olduğunu, müvekkilinin üzerine düşen sorumlulukları eksiksiz yerine getirdiğini, kadının hiçbir zaman yaşadığı hayattan memnun olmadığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini, kadının şu an başka biri ile yaşadığını, müşterek çocukların gelişimi açısından velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, kadın lehine hükmedilen nafakalar ile tazminatların kaldırılmasını, müvekkili lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesine, asıl davalarının tam kabulüne, kadının birleşen davasının ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile terditli kişisel ilişki kurulmasının doğru olmadığı gerekçesi ile davacı-davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, re'sen kişisel ilişkiye ilişkin hükmün düzeltilmesine, İlk derece Mahkemesi kararının kişisel ilişkiye yönelik bölümünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, müşterek çocuklar ile babaları arasında her ayın 1. ve 3. cumartesi-pazar günleri, cumartesi günü saat 10:00'da alınıp pazar akşamı saat 18:00'de iade edilmek, sömestr tatilinin 1. ve 5 günleri, 1. günü saat 10:00'da alınıp 5. günü saat 18:00'de teslim edilmek üzere, dini bayramların 2. günleri saat 10:00'da alınıp akşam saat 18:00'da teslim edilmek üzere, her yıl 1-31 Temmuz tarihleri arasında 1 Temmuz günü saat 10:00' da alınıp 31 Temmuz günü saat 18:00'de teslim edilmek üzere şahsi ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda müvekkilinin kusuru olmadığını, davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğunu, memnuniyetsiz olan davalı-davacı kadının çocukları da alarak evi terk ettiğini, erkeğin ailesine saygı göstermediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, ailesinin etkisinde kaldığını, eşi ile ilgilenmediğini, eşine hakaret ettiğini, mahkemece davalı-davacı kadının tanıklarının beyanlarına üstünlük tanındığını, yasak delil olan ses kaydının hükme esas alındığını, dava açıldıktan sonra dahi sadakat yükümlülüğünün devam ettiğini bu nedenle dava tarihinden sonra davalı-davacı kadının başka birisi ile yaşadığı fiili birlikteliğin kusur belirlemesinde dikkate alınması gerektiğini, çocukların üstün yararı gözetildiğinde velâyetlerinin babalarına verilmesini, kişisel ilişki süresinin yetersiz olduğunu, belirlenen nafaka miktarlarının fahiş olduğunu, davalı-davacı kadın yararına tazminat koşullarının oluşmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda hangi tarafın kusurlu olduğu, tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı, hangi taraf yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluştuğu, miktarının çok olup olmadığı, ortak çocukların velâyetinin anneye mi yoksa babaya mı verilmesi gerektiği, kişisel ilişki süresinin uygun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 inci, 323 üncü, 330 uncu, 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.