"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1649 E., 2022/1705 K.
DAVA TARİHİ : 25.10.2019
HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gemerek Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/120 E., 2022/112 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların iki yıla yakın süredir evli olduğunu, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, kadının, hakaret ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, psikolojik rahatsızlığı olduğunu, eşinin ailesine kötü davrandığını, davalı kadınla ortak konutta yaşadıklarını ancak ayrı yattıklarını, kadının, erkeğe psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, tarafların halen ortak konutta birlikte yaşadıklarını, erkeğin, hakaret ve tehdit ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadının psikolojik rahatsızlığı olmadığını, erkeğin cinsel birliktelik kuramadığını iddia ederek davanın reddini, aksi kanaatin hasıl olması durumunda kadın yararına aylık 1.300,00 TL tedbir nafakası, 1.300,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının birlik görevlerini ihmal ettiği, eşinin rızası olmadan uzun süre ortak konuttan ayrıldığı ve birlikte yaşamaktan kaçındığı, eşinin, önceki evliliğinden olan çocukları ve torunları ile bir birliktelik oluşturmadığı, eşine hakaret ettiği ve değer vermediği; erkeğin ise cinsel birliktelik kuramadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının, erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu ve evlilik birliğinin sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi hükmü gereği boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak erkek yararına 5.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminata, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak kadının yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, tarafların ortak konutta karı koca gibi yaşamaya devam ettiği, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının az olduğu, kadının herhangi bir geliri olmaması ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olmaması sebebiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, kusur durumu dikkate alındığından kadının tazminat taleplerinin reddi ile erkek yararına tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tanık beyanları dikkate alındığında, tespit edilen boşanmaya ilişkin vakalar ile kusur derecelerinin doğru tespit edildiği, boşanmaya neden olan olaylarda, kadının ağır kusurlu olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmayan erkek lehine, maddî tazminat ve manevî tazminata hükmedilmesinde, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesine herhangi bir isabetsizlik olmadığı, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, erkek lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası miktarnın yerinde olduğu gerekçesi ile, kadın vekilinin tüm istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, erkek yararına maddî tazminat, manevî tazminat koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesi ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.