Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9822 E. 2023/335 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin istinaf incelemesinin kapsamı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacı-karşı davalı kadının katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunu incemeden karar vermesinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca eksik inceleme ve karar verme sonucunu doğurduğu gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili ve davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya karşı sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 30 yıllık evli olduklarını, bu evliliklerinden bir ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, iftira attığını, psikolojik rahatsızlığı olduğunu, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, karşı davada dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddini, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II.CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından sunulan cevap, karşı dava dilekçelerinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadın tarafından daha önce iki kere boşanma davası açıldığını, her iki davanın da reddedildiğini ve kesinleştiğini, bu davaların kesinleşme tarihlerinden önceki olaylara kadın tarafından dayanılamayacağını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, birlik görevlerini ihmal eden, sadakat yükümlülüğünü birden fazla kez ihlal eden ve ortak konutu terk eden kadının tam kusurlu olduğunu iddia ederek karşı davalarının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini, erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu durumun ceza dosyası içeriği ve tanık beyanları ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın erkek tarafından ispatlanamadığı ve evlilik birliğinin sarsıldığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 hükmü gereği boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakası, 200,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakası, 250,00 TL yoksulluk nafakası, 10.000,00 TL maddî tazminat, 8.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili ve davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiği, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılan delillerin incelenmediği, bu nedenle kadın yararına hükmedilen maddî tazminat, manevî tazminat, yoksulluk nafakası ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının az olduğu, ortak çocukla baba arasında yatılı olarak kurulan kişisel ilişkinin hatalı olduğu, erkeğin psikolojik rahatsızlığı olduğu ve bu konuda araştırma yapılmamasının hatalı olduğu belirtilerek; tazminatların ve nafakaların miktarları ile kişisel ilişki yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, hatalı kusur belirlemesi neticesinde kadın yararına tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesi gerektiği, kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinde herhangi bir hata yapılmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusur belirlemesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı, velâyet düzenlemesinin usul ve yasaya uygun olduğu, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarında ise herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili ve davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf edilmesine rağmen Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf itirazları ile ilgili inceleme yapılmadığı belirtilerek katılma yoluyla istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminatlar ve nafakalar yönünden bozulması talep edilmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, velâyet düzenlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat ile ortak çocuk yararına tedbir nafakası, iştirak nafakası koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf sebeplerinin tamamı yönünden inceleme yapılıp yapılmadığı,

noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 inci, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu, 335 inci ve devamı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 inci maddesi, 355 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davalarında, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin bu kararı, davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından katılma yoluyla; tazminatlar, nafakalar ve kişisel ilişki yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf edilmiştir. Bu durumda, davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf itirazına karşı katılma yoluyla istinaf kanun yoluna başvurulduğu halde, istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince, davacı-karşı davalı kadın vekilinin katılma yoluyla istinaf itirazlarına yönelik talebinin incelenmediği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanunu'nun 355 inci maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde; Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadının İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf talebi bulunduğu halde, istinaf talebi incelenmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış ve kararın münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde yatıran Ali'ye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.