"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2011 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olmadığını, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadını ve kadının ailesini tehdit ettiğini, kadına ve kadının ailesine hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, kadının ailesi ile görüşmesine engel olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, tarafların birbirini sevdiklerini ancak kadının ailesi tarafından psikolojik baskı yapılmak suretiyle bu davanın açıldığını, kadına her ay düzenli olarak harçlığını gönderdiğini, eşini sevdiğini, boşanmak istemediğini iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına ve kadının ailesine hakaret ettiği, tehdit ettiği bu durumun tanık beyanları ve telefon kayıtları ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı, taraflar arasındaki ortak hayatın sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına, kadın yararına dava tarihinden, karar tarihine kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakası, karar tarihinden boşanma kararı kesinleşene kadar 300,00 TL tedbir nafakası ve kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu davranışının bulunmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların evlilik birliğinin kısa sürdüğü, ortak çocuklarının olmadığı dikkate alınarak kadın yararına 15.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin bu kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince kadın yararına hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarlarının az olduğu, erkeğin maddî durumu ve kusur durumu dikkate alındığında kadın yararına dava dilekçesinde talep edilen miktarlar üzerinden tazminata ve nafakaya hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, hatalı kusur belirlemesine dayanarak davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu bir arada değerlendirildiğinde kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, cevap dilekçesi içeriğini aynen tekrar ettiğini belirterek; hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verilen olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusur değerlendirmesi ile davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu, maddî ve manevî tazminat koşulları gerçekleştiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında, kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ve miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, kadının ev hanımı olduğu, herhangi bir gelirinin olmadığı, tarafların evli kaldığı süre, ortak çocuklarının olmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla, kadın lehine yoksulluk nafakası şartları oluştuğu gibi aylık 250,00 TL'den beş yıl karşılığı olarak toptan yoksulluk nafakası takdir edildiği ve miktarının uygun olduğu, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin ve davalı erkeğin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili tarafından katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek tarafından temyiz başvuru dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkeğin tüm, davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümlerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
4.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî tazminat, manevî tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının maddî tazminat, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden BOZULMASINA,
3.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkeğin tüm, davacı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.