"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2735 E., 2022/1886 K.
DAVA TARİHİ : 08.08.2019-29.08.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/605 E., 2021/487 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı erkek mirasçıları vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen 13.02.2024 gününde duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf davacı-karşı davalı ... mirasçıları vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2010 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olmadığını, kadının, aşırı kıskanç olduğunu, erkeğin önceki evliliğinden olan çocukları ile görüşmesini sorun ettiğini, onlarla görüşmesini engellediğini, ortak konutu sık sık terk ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğe ait olan yazlığın kilidini değiştirdiğini, erkeğin ve çocuklarının yazlığa girmelerini engellediğini, hastalığı ile ilgilenmediğini, hakaret ettiğini, iftira attığını, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava, ikinci cevap (karşı davada cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, önceki evliliğinden olan çocuklarının kadına kötü davrandığını, hakaret ettiğini, sık sık ortak konuttan kovduğunu, kadının önceki evliliğinden olan çocuklarının ve akrabalarının ortak konuta gelmesini istemediğini, tehdit ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, kıskanç olduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir nafakası, 2.500,00 TL yoksulluk nafakası, 250.000,00 TL maddî tazminat, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadını herkesin içerisinde aşağıladığı, hakaret ettiği, kadının ise erkeğin kalp krizi geçirdiği haber verilmesine rağmen erkek ile ilgilenmediği, tarafların önceki evliliklerinden olan çocuklarının ortak konuta gidip gelmesinin her iki taraf açısından da sorun teşkil ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadının nafaka talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek mirasçıları vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğu, davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesinden önce vefat ettiği, boşanma davalarının konusuz kaldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin ise kadın aleyhine yüklenmesi gerektiği, şayet evliliğin boşanma ile sona erdiği kanaatine varılacak olması durumunda ise nüfus müdürlüğüne kararın gönderilmesini ve kadının miras haklarından mahrum olduğu yönünde karar verilmesi gerektiği belirterek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadına yüklenecek herhangi bir kusurlu davranışın ispatlanamadığı, erkeğin ise tam kusurlu olduğu ve asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminata hükmedilmemesinin ise hatalı olduğu, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin erkek aleyhine yükletilmesi gerektiği belirtilerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin yargılama sırasında 18.09.2021 tarihinde vefat ettiği, erkeğin mirasçılarının davaya 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 181 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca devam ettiği ve İlk Derece Mahkemesi kararını kadının karşı davasının kabulü yönünden de istinaf ettikleri, bu hususta yasal bir engel bulunmadığı, taraflar arasındaki evlilik birliğinin erkeğin ölümü ile son bulduğu, karşılıklı olarak açılan boşanma istemine ilişkin davaların konusuz kaldığı, karşılıklı boşanma davaları ve fer'îleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi yönünden isabetli olduğu ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının da kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf itirazlarının ise konusuz kaldığı belirtilerek; davacı-karşı davalı erkek mirasçıları vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisine, taraflarca açılan boşanma davaları konusuz kaldığından her iki dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının, boşanmaya karar verilmesini gerektirir derecede kusurlu olduğunun tespitine, davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf itirazları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın ispatlanmadığı, erkeğin ise tam kusurlu olduğu, erkeğin, boşanma davası devam ederken ölmediğini, dosya istinaf aşamasındayken öldüğünü, 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrasının somut olayda hatalı uygulandığı, Bölge Adliye Mahkemesi üyesi olan hâkim Sibel M. S.'nın işbu davanın İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılamasının birçok duruşmasında katıldığı, hatta tanık dahi dinlendiği ve buna rağmen Bölge Adliye Mahkemesi karar heyetinde bulunmasının usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davasının yargılaması esnasında boşanma hükmü kesinleşmeden davacı-karşı davalı erkeğin ölümü nedeniyle evliliğin ölümle sona erip ermediği, kusur tespiti yönünden davaya devam edilip edilemeyeceği, Bölge Adliye Mahkemesi heyetinin kanuna uygun teşekkül edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 181 nci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 34 üncü ve devam maddeleri, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesi, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
6100 sayılı Kanun'un 34 üncü ve devamı maddelerinde hakimin reddine ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup 36 ncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde "Davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması; uyuşmazlıkta arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapmış bulunması" hususu hakimin reddi sebebi olarak düzenlenmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi üyesi Sibel M. S.'nin eldeki boşanma dava dosyasında İlk Derece Mahkemesi hâkimi olarak yargılamaya dahil olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında istinaf incelemesi yapan ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi heyetinin üye Sibel M. S.'nin yer almaksızın teşekkül etmesi gerekirken adı geçen üyenin katılımıyla oluşan heyet tarafından istinaf incelemesi yapılarak hüküm tesis edilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Hüseyin mirasçılarından alınarak Figen'e verilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.