Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9883 E. 2023/501 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesinin ve hükmedilen maddi-manevi tazminat miktarının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, davacı-karşı davalı erkeğin temyiz itirazlarının yerinde olmadığına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğuna karar verilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının aşırı derecede kıskanç, asabi olduğunu, küfür, hakaret, tehdit ettiğini, küçük düşürdüğünü, evden kovduğunu, üzerine kayıtlı aracı eşinden habersizce kardeşine devrettiğini, müvekkilinin bir şirket çalışanı bayan eleman ile gizlice çekilen fotoğrafını, watsapp isimli uygulamadan başkasına gönderdiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, yasal faizi ile 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin güven sarsıcı davranışlarının olduğunu, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, habersiz sürekli borçlandığını, evlilik birliği içinde edinilen ev ve arabaları müvekkilinden habersiz şekilde sattığını, eve gelmediğini, yada gece geç saatlerde sarhoş şekilde geldiğini, evi otel gibi kullandığını, yatakları ayırdığını, silahla tehdit ettiğini, küfür ve hakaretler ettiğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkilinin aile ... ve sosyal ortamlara tek başına katıldığını, evi terk ettiğini, müşterek konutun telefonunu ve internetini kapattırdığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar için 2.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, yasal faizi ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile

davacı- karşı davalı erkeğin ileri sürdüğü geçimsizlik sebeplerinin ispatlanamadığı; davacı-karşı davalı erkeğin ise; özel günlerde ve cenazelerde davalı-karşı davacı kadının yanında olmadığı, sık alkol tükettiği ve hatta kızının düğününe de alkollü olarak katıldığı, kadına karşı küçük düşürücü sözler söylediği, eve geç saatlerde geldiği, evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği, ... yerinde beraber çalıştığı bayanla ... görüşmesi düzeyini aşacak şekilde görüştüğü, bu hale göre davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu, davalı-karşı davacı kadının ise kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadının boşanmakla eşinin desteğinden yoksun kalacağı, erkeğin eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği belirtilerek kadına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, davalı-davacı yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar bakımından istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili; maddî ve manevî tazminatların miktarı ve tazminat taleplerine faiz istekleri olduğu halde bu yönde hüküm kurulmaması bakımından istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı- karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının yetersiz olduğu ve tazminatlar için faiz talebi bulunduğu halde bu yönde olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamasının doğru olmadığı gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat miktarına, faize ilişkin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın bu yönlere ilişkin bentlerinin kaldırılmasına, davalı-karşı davacı kadın yararına 80.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı- karşı davalı erkekten alınarak, davalı- karşı davacı kadına verilmesine, davalı- karşı davacı kadının sair, davacı-karşı davalı erkeğin ise tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur belirlemesinin doğru olmadığı, davalı-karşı davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tazminata hükmedilme şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.