"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı karşı davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin üzerine davalı karşı davacı erkeğin kapıyı üzerinden kilitleyerek işe gittiğini, bu harekete gerekçe olarak, kadın kısmına güvenilmez, dışarı çıkıp ne yapacaksın, evdeki altınları alıp gidersen şeklinde beyanda bulunduğunu, erkeğin, düğünde takılan altınları müvekkilinden zorla alıp götürdüğünü, ... marka araç satın aldığını sonra ... marka araçla değiştirdiğini, mal kaçırmak gayesi ile boşanma davası açılmadan önce ... marka aracı ile ... ilinde bulunan tarlayı sattığını, boşanmak amacıyla eşini sürekli tehdit ettiğini, müvekkiline, anlaşmalı boşanma protokolü gönderdiği, bu protokolün davalı kocanın lehine olduğu ve ziynet eşyalarının yedinde bulunduğunu ikrar eder mahiyette bulunduğunu, evlendiklerinden kısa bir süre sonra davalı kocanın ailesinin karşı binalarına taşındığını, görümce ve kayınvalidenin evliliğe sürekli müdahale ettiğini, davalı kocanın tam bir oyun bağımlısı olduğunu iddia ederek evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini, müşterek çocuk ...'nin velâyetinin davacı anneye verilerek çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 1.500 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000 maddî 150.000 manevî tazminata karar verilmesini, müvekkilinin rızası hilafına alınan ziynetlerin bedeli olan 2.000,00 TL nin davacıya ödenmesine karar verilmesini ve müşterek konutun çocuklar ve müvekkili adına tahsis edilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının başkalarının yönlendirmeleri ile hareket ettiğini, davacının ailesinin evliliklerine müdahale ettiğini, cinsel yönden sürekli soğuk davrandığını, kendisinin ihtiyacı için aldığı kıyafetleri akrabalarına yakınlarına dağıttığını, eski erkek arkadaşının daha iyi giyindiğini, daha iyi olduğunu, kendisini sevmeyerek baskı ile evlendiğini söylediğini iddia ederek evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açtıkları karşı davanın kabulüne, davacı karşı davalının açtığı davanın reddine karar verilmesini, müşterek çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, müvekkili lehine 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkeğin kadını sevmediğini söylediği, seni rezil ederim, eve girersen ölün çıkar şeklinde sözler söyleyerek tehdit ettiği, müşterek evin anahtarlarını değiştirdiği, aşağıladığı, hakaret ettiği, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediği, kök ailesinin evlilik birliğine müdahalelerine sessiz kaldığı, eşi yerine ailesinin fikrine daha fazla önem verdiği, eşinin ailesine saygı göstermediği, davacı kadını babasının evine bıraktığı tüm bu sebeplerle ağır kusurlu olduğu; davacı-karşı davalı kadının ise erkeğe kolunu çizerek şiddet uyguladığı bu nedenle hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, 300,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına 400,00 TL tedbir 600,00 TL yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının kabulü ile davacı kadına ait 7 bilezik, 1 set, 1 kalın bilezik ve 40 adet çeyrek altının 2.000,00 TL'si faizsiz 100.245,00 TL' nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacı karşı davalı kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kusur tespitinin ve ziynet eşyalarının kabulü kararının hatalı olduğunu, davacı kadının ağır kusurlu olduğunu, kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin ve tazminatların kabulü şartlarının oluşmadığını, müşterek çocuğun velâyeti ve ret edilen tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usul işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi tarafından kurulan hükmün usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı erkeğin, istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince; davacının tanıklarına neden itibar edildiğini gerekçelendirmediğini, eksik inceleme yapıldığını, kusur tespitinin hatalı olduğunu tedbir ve yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığını, nafakaya karar verilecekse de aylık ödeme yerine toptan ödeme yapılmasını talep ettiğini, davacı kadının ağır kusurlu olduğunu maddî ve manevî tazminatın hatalı olarak değerlendirildiğini beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü, nafaka ve tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166 birinci ve ikinci fıkrası 174 birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.