Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9894 E. 2023/503 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararının tanınması sonrasında açılan boşanma davasında, karar verilmesine yer olmadığı hükmü ile birlikte yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme boşanma kararının Türk mahkemelerince tanınması ve kesinleşmesi nedeniyle boşanma talebinin konusuz kalmış olsa da, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur aranmaksızın yoksulluk nafakası şartlarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın taraflar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesi ile; davalı erkeğin müvekkilinden çocuk sahibi olmak istemediğini, giderlerini karşılamadığını, sağlığı ve tedavisi ile ilgilenmediğini, evden kovduğunu, ameliyat sonrası davalının müvekkiline bir daha buraya dönme diye mesaj gönderdiğini, anlaşamadıklarını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına , müvekkili için 3.000,00 TL. tedbir ve yoksulluk nafakaları ile 200.000.00 TL. maddî, 200.000,00 TL. manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini, mahkeme tarafından aksi karar verilmesi durumunda; müvekkili lehine 200.000,00 TL. maddî, 200.000,00 TL. manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 20.12.2018 tarih ve 2017/794 esas, 2018/1108 karar sayılı kararı ile yabancı mahkemede verilen boşanma hükmünün tanınması kararının kesinleştiği belirtilerek davacının boşanma talebinin konusuz kalmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı için aylık 450,00 TL tedbir nafakası, aylık 450,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi, nafakalar ve tazminatlar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 25.02.2019 tarih ve 2019/415 esas, 2019/313 karar sayılı kararı ile eksik incelmeme yapıldığı belirtilerek, davalının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların arasında evlendiklerinden itibaren geçimsizlik bulunduğu, davacının ilk evliliği olması nedeniyle çocuk sahibi olmak istediği, davalının ise evliliklerinin ikinci evliliği olması ve ilk evliliğinden çocuklarının olması nedeniyle bu işe sıcak bakmadığı, sonrasında davacının çocuk sahibi olması için tedavi görmesi gerektiğinin belirlendiği, davalının eşinin bu konuda tedavi olmasını tedavi giderlerinin pahalı olduğunu ileri sürerek kabul etmediği, eşinin sağlığı ile manevî olarak ilgilenmediği, tedavisinde yanında bulunmadığı, tatillerinde ...'ye geldiğinde kendi kök ailesinde kaldığı, eşinin ailesine ilgi göstermediği ve eşinin kendi kök ailesine hizmet etmesini istediği, davacının safra kesesi hastalığı için ameliyat olması gerektiğinde davacının nekahet döneminde kendisine .'da bakacak kimse olmadığından ...'de ameliyat olmak istediği, davalının buna rıza göstermediği, bu nedenle davacının ...'de ameliyat olması üzerine eşini arayıp sormadığı, ...'de yaşayan kök ailesinin davacıyı arayıp sormadıkları, sonrasında davacının kendi imkanları ile .'ya döndüğü ancak bacağında çıkan bir yara sebebiyle ameliyat geçirdiği, kendisine bakan kimse olmaması nedeniyle ...'ye döndüğü ve bir daha bir araya gelmedikleri, davacının ise eşinin ailesine ilgi göstermediği, davalının çocuklarının gelip gitmesine istemediği, .'da kalabilmesi için gereken dil öğrenmek gibi şartları yerine getirmediği, dil kursuna düzenli gitmediği, alıngan davranarak eşi ve eşinin yakınları ile küstüğü, buna göre davalı erkeğin daha fazla kusurlu olduğu, ayrıca davalının .'da açtığı boşanma davasının neticesinde .Sulh Mahkemesi Aile Mahkemesinin 21.06.2018 tarih 141 F 68/17 sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına karar verildiği ve kararın 14.08.2018 tarihinde kesinleştiği, bu kararın ... 5. Aile Mahkemesinin 2018/824 Esas, 2018/932 Karar sayılı ilamı ile tanındığı ve tanıma kararının 29.11.2018 tarihinde kesinleştiği, davacının boşanma talebinin yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği 14.08.2018 tarihi itibariyle konusuz kaldığı gerekçesi ile davacının boşanma talebinin konusuz olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, davacı için aylık 450,00-TL tedbir 450,00 TL yoksulluk nafakasının, 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalının maddî ve manevî tazminat taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili, yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili, karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi, nafakalar ve tazminatlar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ; boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamında taraflara ilişkin bir kusur belirlemesi yapılmadığı ve yabancı mahkeme ilamı Türk Mahkemesi bakımından kesin delil ve kesin hüküm gücünü kazandığı, buna göre, eldeki davada, taraflara kusur yüklenmesinin doğru olmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda her iki tarafında kusursuz olduğu, kusursuz eş aleyhine maddî ve manevî tazminata karar verilemeyeceği, boşanmaya neden olan olaylarda taraflara kusur yüklenemese de; nafaka yükümlüsünün kusuru aranmayacağı, davacı kadının ev hanımı olduğu, gelirinin bulunmadığı, boşanma ile yoksulluğa düşeceği ve lehine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 175 inci maddesinin koşullarının oluştuğu, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak da gözetildiğinde yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin kusur belirlemesi ve kadın lehine takdir edilen maddî-manevî tazminata ilişkin istinaf isteminin kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının maddî manevî tazminata ilişkin maddesinin kaldırılmasına, davacı kadının koşulları oluşmayan maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, davacı kadının tüm, davalı erkeğin sair yönlere ilişkin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; tanıma ve tenfiz davası ile boşanma hükmünün kesinleştiğini, eldeki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bir arada çok kısa süre kalındığını, kadın lehine nafaka ve tazminatlara karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesinin yerinde olup olmadığı, yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.