Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9908 E. 2023/498 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir hadiseye sebebiyet verdiğinin kanıtlanamaması, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle manevi tazminata ilişkin hükmün bozulmasına, kararın diğer kısımlarının ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, davacı-davalı erkeğin boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; davalı kadının sürekli olarak kendisine sözlü ve fiziki şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, onurunu kırdığını, toplum içinde küçük düşürdüğünü, yatakları ayırdığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, evlilik birliğine maddî katkı sağlamadığını, çocukları babalarına karşı kışkırttığını, evi terk ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davacı-davalı kadın davaya süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

2. Davacı-davalı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına ve çocuklarına karşı ilgisiz olduğunu, iletişim kurmadığını, ailenin geçimi ile ilgilenmediğini, düzenli gelir getiren bir işte çalışmadığını, sürekli kadına hakaret ettiğini ileri sürerek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ile 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-davalı erkeğin hiç çalışmadığı, evin ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediği, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, davalı-davacı kadının kusurunun ise ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı-davacı kadının birleşen davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminat ile 700,00 TL tedbir nafakası ve kararın kesinleşmesiyle aynı tutarın yoksulluk nafakası olarak ödenmesine, davacı-davalı erkeğin ise boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanıkların gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını, davalı-davacı kadının evi terk ettiğini, tazminat ve nafakalara hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, miktarlarının fahiş olduğunu belirterek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise boşanma ve fer'îleri yönünden reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, kusur belirlemesinde, asıl davanın reddi ve birleşen davanın kabulünde, tedbir nafakası ile herhangi bir geliri ve mal varlığı bulunmayan boşanmakla yoksulluğa düşecek olan kadına yoksulluk nafakası verilmesinde, boşanmakla kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedeleneceği ve kişilik haklarına saldırı oluştuğundan maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde ve miktarlarda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını aynen tekrarla kararın asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile miktarları yönünden bozulmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ile miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu ve 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 4721 sayılı Kanunu'nun 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince manevî tazminata hükmedilmesi için boşanmaya sebep olan olayların, tazminat talep eden tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması gerekir. İlk Derece Mahkemesince erkeğe kusur olarak yüklenilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre erkekten kaynaklanan ve kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddî bir hadisenin varlığı kanıtlanmış değildir. 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası koşullarının gerçekleşmediği nazara alınmadan kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-davacı kadın lehine hükmedilen manevî tazminat yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen manevî tazminat yönünden erkek yararına BOZULMASINA,

2. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.