Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9928 E. 2023/596 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, erkek lehine hükmedilen manevi tazminat ve kadının tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları doğrultusunda verdiği kararın usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve erkek lehine boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının evine ve eşine karşı sorumsuz davranışlarının bulunduğunu, kadına sormadan müşterek konutun anahtarını kayın biraderine verdiğini, bu kişinin eve habersizce girip çıktığını 3 yıl boyunca kayın biraderi ile beraber aynı konutta beraber yaşamak durumunda bıraktığını, ondan şiddet gördüğünü, davalının tüm olanlara sessiz ve duyarsız kaldığını, davalının bulduğu her fırsatta kadını ezdiğini ve hiçbir hakkını korumadığını, eşine karşı yerine getirmesi gereken yükümlülükleri yerine getirmediğini, ekonomik duygusal ve psikolojik şiddet uyguladığını, düğünde takılan takılar ile davalı ve kardeşlerinin ortak arsa aldığını, daha sonra buraya aile apartmanı yapıldığını ve tarafların bir süre burada yaşadıklarını, bunlar yapılırken de kadına fikrinin sorulmadığını, müşterek çocuğun ... problemleri ile tek başına ilgilenmek zorunda kaldığını ve erkeğin müşterek çocukla ilgilenmediğini ve ailesi ile zaman geçirmediğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, müşterek çocuk için aylık 700,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine de 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak kadına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, erkeğin ailesiyle görüşmek istemediğini, onlara kötü davrandığını, hakaret ettiğini ve erkeğin de ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, erkeğe baskı uyguladığını, aşağıladığını, ilgisiz davrandığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, gelirini eve harcamadığını, eşine harcamalarıyla ilgili bilgi vermediğini, kadınla vakit geçirmediğini, eşini yanına yakıştırmadığını, toplum içinde kadını küçük düşürdüğünü, cinsel birliktelikten kaçındığını ifade ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek lehine 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin tartışma çıkartarak eşine bağırdığı, küfür ve tehdit ettiği, müşterek çocuk ile yeterince ilgilenmediği, ... problemleri olan müşterek çocuğun hastaneye götürülmesi sırasında kadının ve çocuğunun yanında olmadığı, kadınla sosyal ortamlara katılmadığı böylelikle eşine duygusal ve sosyal şiddet uyguladığı, kadının ise birlik görevlerini yerine getirmediği, erkeğin ailesine soğuk davrandığı, eşinin kız kardeşine hakaret ettiği, eşini beğenmediğine ilişkin hakaret içerikli sözler söyleyerek duygusal şiddet uyguladığı, başka bir erkekle olağanın dışında görüşme yaparak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, böylelikle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır, erkeğin ise az kusurlu olduğundan bahisle asıl ve karşı davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk reşit olduğundan velâyet ve iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı-karşı davalı kadının tazminat taleplerinin reddine, erkek lehine 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; erkeğin kadına karşı kıskanç tavırlar sergilediğini, ev anahtarını kayın biraderine verdiğini, ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığını, içeriği belli olmayan telefon kayıtlarına göre kadının güven sarsıcı davranışta bulunduğuna ilişkin mahkeme kabulünün hatalı olduğunu ifade ederek; kararın kusur tespiti, aleyhine hükmedilen manevî tazminat ve kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kaldırılmasına ve dilekçelerindeki talepler doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun tüm yönlerden esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesiyle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen manevî tazminat ve kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkek yararına hükmedilen manevî tazminat ile kadının tazminat taleplerinin reddine ilişkin şartların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.