Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9944 E. 2023/735 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; eşinin kendisini aldattığını, şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, alkol, uyuşturucu alışkanlığı olduğunu, cinsel olarak kendisini reddettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velâyetin kendisine verilmesini, kendisi ve ortak çocuk için tedbir iştirak ve yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadın ile son 3 yıl 8 ... beri ayrı yaşadıklarını, davacı kadının hiçbir sebep yokken evi terk ettiğini, kendisinin de artık boşanmak istediğini, boşanmada kusurlu taraf olmadığını iddia ederek ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A.İlk Derece Mahkemesinin İlk Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 27.02.2018 tarih ve 2017/196 Esas, 2018/99 Karar sayılı kararı ile davalının eşine şiddet uyguladığı, yükümlülüklerini yerine getirmediği, tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, babası ile kişisel ilişki kurulmasına, 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına 10.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminata, tedbir ve yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B.Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 08.06.2020 tarih ve 2018/1370 Esas, 2020/586 Karar sayılı kararı ile dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın eksiklikleri giderilerek yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin eşini aldattığı, güven sarsıcı davranışlar içerisinde bulunduğu, evin geçimini ve eşinin ve çocuğunun ihtiyaçlarını gidermediği, davacı kadına yüklenebilecek kusurun ispatlanamadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, ortak çocukların yaşı, anne şefkatine muhtaç olması, halen anne yanında olmaları nedeniyle ortak çocukların yüksek yararı gereğince velâyetlerinin annelerine verilmesi gerektiği, kadının boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedeleneceği, kişilik haklarına saldırı oluştuğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, babası ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 700,00 TL yoksulluk nafakasına, 300,00 TL tedbir- 500,00 TL iştirak nafakasına, 10.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, davanın reddi gerektiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı erkeğe yüklenebilecek kusur bulunmadığını ileri sürerek kararı istinaf etmiştir

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile usulüne uygun ileri sürülmeyen mesaj kayıtlarına göre erkeği kusurlu kabul edilemeyeceğini ancak dayanılan ve ispat edilen delillerle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan ve evin geçimini sağlamayarak birlik yükümlülüklerine uymayan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının hukuka uygun olduğu, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinin çocuğun yüksek yararına uygun olduğu, kadının düzenli geliri olduğu ve tarafların ekonomik durumunun da birbirlerine denk olduğu bu nedenle boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceğinden kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün kaldırılmasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, davanın reddi gerektiğini müvekkilinin kusuru bulunmadığını, davacı kadının sebepsiz yere evi terk ettiğini, davacının sunduğu delillerin müvekkiline tebliğ edilmediğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, davalı erkeğin tanıklarının beyanlarının neden hükme esas alınmadığının İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince gerekçelendirilmediğini, davacı kadının akrabası olan tanıkların beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, tazminat koşullarının oluşmadığını, miktarlarının fahiş olduğunu, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın tüm yönleriyle bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, var ise geçimsizliğin hangi eşten kaynaklandığı, kadın yararına tazminat verilme koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarları, velâyet düzenlemesi noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.