Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9948 E. 2023/751 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2001 tarihinde evlendiklerini, davalının ... vatandaşı olduğunu, davalının müvekkilinin ilk eşinden olma çocuklarına ve torunlarına kötü davrandığını, pezevenk şeklinde hitap ettiğini, müvekkilini kastederek cami hocasına "bu papazı camiye niye aldınız" dediğini, müvekkilinin rızası olmaksızın müşterek haneyi terk ederek yurt dışına gittiğini, ev işlerini temizlik işlerini yerine getirmediğini, 2013 yılında boşandıklarını, davalının davranışlarını tekrarlamayacağı konusunda müvekkiline söz verdiğini ve tekrar evlendiklerini ancak davalının aynı davranışlara devam ettiğini, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ailesinin müvekkiline "... kahpesi seni buralarda koymayacağız" dediğini, bu durumu davacıya söyleyince davacının daima onları savunduğunu, müvekkili para istediğinde parasının olmadığını ileri sürse de kendi oğluna, ailesine yeterince maddî açıdan destek olduğunu, şiddet uyguladığını, boşanmak istemediğini belirterek, boşanma davasının reddini aksi takdirde müvekkili lehine aylık 800 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 50.000 TL maddî, 50.000 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların daha önce boşandıkları, yeniden evlendikleri, davacının davalının önceki davranışlarının tekrarlamayacağı umudu ile ikinci kez davalı ile evlenmeyi kabul ettiği, davalının davranışlarının daha da artarak devam ettiği, davalının davacıya yönelik "şerefsiz, papaz, gavat, pezevenk, benim çocuklarım burada olsaydı g.tünü bilmem naptırırdım, çağırın şu pezevengi, şerefsizi" şeklinde başka insanların içinde hakaretlerde bulunduğu, senenin sadece 3-4 ayını eşinin yanında, geri kalanını ise davacıdan para aldıktan sonra yurt dışında geçirdiği, davalının çiftçi olan davacının parasının olacağını bildiği dönemlerde Türkiye'ye gelerek para alana kadar hep tartışma çıkardığı, davacının ilk eşinden olma çocuklarını eve almadığı, husumet güttüğü, hakaret ettiği, davacının çocuklarıyla görüşmesini engellediği, bu kişiler tarafların müşterek konutuna gelemediklerinden davacı ile kahvehanede bayramlaşmak zorunda kaldıkları, celp edilen ceza dosyasından anlaşılacağı üzere dava tarihi olan 27.11.2017 tarihinden önce 18.11.2017 tarihinde tarafların birbirlerine karşı basit yaralama eylemlerinde bulundukları, bu durumda davacının da kusurunun bulunduğu, ancak davalının davacıya nazaran diğer hal ve hareketleri nedeniyle daha ağır kusurlu olduğu, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ağır kusurlu davalının maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, kadına bağlanan aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davanın kabulü ile müvekkili lehine maddî-manevî tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun(6100 sayılı Kanun) 353üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde,erkeğin kusurlu olmasına rağmen kadının eşini sevdiğini, evliliklerini kurtarabileceklerine dair inancı olduğunu,davanın reddi gerektiğini belirterek, davanın kabulü, kusur belirlemesi, lehine yoksulluk nafakası ve tazminata hükmedilmemesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur tespiti, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi kararın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 166 ncı, 174 üncü ve 175 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.