"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı - karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı - karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının sık sık annesine gittiği ve uzun süreler gelmediği, ailesine kötü davrandığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, ailesinin etkisinde kaldığı, mahrem konuları başkalarına anlatarak güvenini sarstığı, bir çok kez küfür ettiği, sebepsiz evi terk ettiği, giderken tüm kişisel eşyaları ile ziynet eşyalarını da yanına aldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 60.000,00 TL maddî 60.000,00 TL manevî tazminata talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin bağımsız konut temin etmediğini, düğünde takılan bilezikleri alarak emanet olduğu için iade edeceğini, kalan ziynetleri de zaman içinde alarak harcadığını, 38 yaşındaki ağabeyi ile yaşamaya zorladığı, ona hizmet etmek zorunda bırakıldığı, ablası ve çocuklarının evden hiç çıkmadığı, onların harcamaları nedeniyle kadının azarlandığı, hakarete uğradığı, evin yedek anahtarlarını yeğenine verdiği, birlik görevlerini yerine getirmediği, hastalığında ve tüp bebek tedavisinde ilgilenmediği, evlilik birliği içinde alınan evin tapusunu ağabeyinin adına yaptırdığı, başka kadınlarla birlikte olduğu, geceleri alem yaptığı, arkadaş ve ailesi ile vakit geçirdiği, şiddet uyguladığı, ailesinin müdahalesine sessiz kaldığı ileri sürülerek erkeğin davasının reddi ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının sık aralıklarla bazen bir haftalığına bazen bir aylığına aile evine gittiği, eşini bakımsız bıraktığı, eşine "orospu çocuğu" şeklinde küfürler ettiği; erkeğin ise evliliğin başından beri 38 yaşındaki abisinin taraflar ile birlikte yaşadığı, davalı-karşı davacı kadının ona da hizmet etmek zorunda bırakılarak bağımsız konut temin etmediği, tarafların aldıkları evin tapusunun davacının abisi adına tescil ettirildiği, kadına "siktir ol git, başka yemek yapamadın mı" şeklinde küfür ettiği, kendi abisi, ablası ve onun çocuklarına ayırdığı vakti eşine ayırmadığı, eşini dışladığı, erkeğin ailesinin "çalış da oğlumuza araba al" diye baskı uyguladıkları, erkeğin buna sessiz kaldığı, belirlenen kusurlu davranışlara göre erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı - karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat takdiri ve miktarı, karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, tazminat ve nafaka miktarının az olduğu ileri sürülerek hükmün kaldırılmasına, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ile miktarlar yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince kadına kusur olarak yüklenilen eşini bakımsız bıraktığı vakıasına erkeğin dilekçeler aşamasında usulüne uygun olarak dayanmadığı, dayanılmayan vakıanın kadına kusur olarak yüklenilemeyeceği, Mahkemenin yüklediği diğer kusurların gerçekleştiği, Mahkemece erkeğe yüklenilen kusurların yanında ayrıca eve geç geldiği, kadının ve evin maddî olarak ihtiyaçlarını karşılamadığı vakıalarının da gerçekleştiği gerekçesi ile erkek vekilinin istinaf başvurusunun tümü yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun ise kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının miktarı ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) üncü alt bendi gereğince kısmen kabulüne, infazda tereddüt yaratmaması için hükmün bu bölümlerinin kaldırılarak, gerekçenin düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 25.000,00 TL maddî 20.000,00 manevî tazminata, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına kadının diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı kadının sürekli ailesine gittiği, ailesinin etkisinde kaldığı, ağabeyinin evin geçimine destek sunmak için evlerinde kaldığı, ailesine karşı kötü davrandığı, birlik görevlerini yerinde getirmediği, mahkemece bu hususları dikkate almadan eksik inceleme ve değerlendirme sonucunda davalı-karşı davacı lehine hüküm kurulduğu dolayısıyla kusur belirlemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalar ile reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönlerden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine nafakalar ile maddî ve manevî tazminata hükmedilme şartlarının oluşup oluşmadığı, hükmedilen tazminatlar ile nafaka miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.