Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9961 E. 2023/1778 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımı yapılmış olmasına rağmen, davacı tarafından katılma alacağı istenmesi üzerine açılan davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımı yaptıkları ve ileride herhangi bir talepte bulunmayacaklarını kararlaştırdıkları, davacının da duruşmada protokol içeriğini onayladığı gözetilerek, mahkemelerin reddine ilişkin kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Siverek Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma dosyasına alınan protokolün müvekkiline okunan protokolden farklı olduğunu, müvekkilinin mal rejimi davası açacakken protokolde müvekkilinin hiçbir mal talep etmeyeceğine dair açıklamayı gördüğünü, davalının iki farklı protokol düzenleyerek hileli bir durum oluşturulduğunu belirterek tüm mallar için tedbir kararı verilmesini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile taraflar arasında 21.05.2002 tarihi olan evlilik tarihinden 21.05.2019 boşanma tarihine kadar yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi gereğince edinilen tüm taşınır, taşınmaz malların ve tüm birikmiş paraların tasfiyesi ile katılma alacağı olarak şimdilik 5.000,00 TL alacağın talep tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 21.05.2019 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, 15.05.2019 tarihli boşanma protokolünde, müşterek konut olarak kullanılan "... Mah. 22. Sok. No:16 Kat:2 Siverek ..." adresinde bulunan bağımsız bölümün davalı tarafından tapuda davacı ... ...'a devir ve tescil edileceği bu konuda anlaştıkları, bu protokol ile mal paylaşımı yapmış olup herhangi bir hak ilerde talep etmeyeceklerini kararlaştırıldıkları, davacı ... ...'un 21.05.2019 tarihli duruşmadaki ifadesinde "Davalıdan maddî-manevî tazminat, eşya alacağı ve ziynet alacağı talebim bulunmamaktadır. Müşterek 2 çocuğumuz vardır, müşterek çocukların velâyetinin bana verilmesi, davacı baba ile çocuklar arasındaki şahsi ilişkinin mahkemece belirlenmesi hususlarında davalı ile anlaştık. Davalıdan kendim için aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocukların herbiri için aylık 250,00 TL iştirak nafakası talep ediyorum. Bu konularda davalı ile anlaştık, ayrıca müşterek konutunda davalı tarafından tarafıma devredileceği konularında anlaştık, bu hususuları protokolde belirttik. Dosyaya verilen 17.5.2019 havale tarihli boşanma protokolü içeriği doğrudur, altındaki imza bana aittir. Yargılama gideri talep etmiyorum. Boşanmamıza karar verilmesini talep ederim." şeklinde beyan ettiği ve imzasının alındığı bu beyana göre ve protokol içeriğinden anlaşılacağı üzere tarafların mal paylaşımı konusuna anlaşmalı boşanma protokolünde yer verdikleri, protokolde açıkça tarafların mal paylaşımı yapıp ileride hak talep etmeyeceklerini belirttikleri, davacının duruşmada protokol içeriğini doğruladığı, imzanın kendisine ait olduğunu belirttiği ve bu beyanının mahkeme içi ikrar olduğu, anılan boşanma kararında da protokolün onaylanarak kararın eki sayıldığı anlaşılmakla tarafların boşanmaya ilişkin dava dilekçesi ile mahkemece uygun bulunan protokolde boşanmanın mali sonuçlarını da düzenledikleri, bu şekilde taraflar arasında tasfiyeye konu bir malvarlığı değerinin bulunmadığı, bilerek ve isteyerek protokolle karşı tarafa bir takım maddî olanaklar sağlayan kişinin, boşanma işlemi gerçekleştikten sonra sağladığı olanakları geri istemesinin iyi niyet, doğruluk, dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacağı, ayrıca kendi kusuru ile mali imkanlarını zorlayan tarafın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesinden yararlanmasının da söz konusu olamayacağı açıklanan nedenlerle dava konusu edilen mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle davacının katılma alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın ret gerekçesinin doğru olduğu, davacının davasını ispat edemediği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.