Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9962 E. 2023/362 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Nüfus kayıtlarında annesinin adı hatalı kaydedilen bir kişinin gerçek annesinin tespiti ve kayıtların düzeltilmesi istemine ilişkin davada, davanın kabul şartlarının oluşup oluşmadığı ve yargılama giderlerinin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Adli Tıp Kurumu raporu, tanık beyanları ve diğer deliller ışığında davayı kabul ederek nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar vermesi doğru bulunmuş, ancak yargılama giderlerinin eksik hesaplanması nedeniyle karar, bu hususta düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/108 E., 2020/181 K.

DAVA TARİHİ : 13.07.2015

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında görülen nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından temyizi üzerine Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkillerinin 1317 doğumlu .... ve ... kızı İsmahan'ın mirasçıları olduğunu, murisin 1990 senesinde eşsiz olarak vefat ettiğini, muris İsmahan'ın ilk evliliğini Taşağıl isimli kişi ile yaptığını, ikinci evliliğini ... ile yaptığını bu evlilikten ... ve ...isimli dört çocuğunun olduğunu, bunun dışında çocuğu olmadığını, buna karşın veraset ilamı için mahkemeye başvurduklarında eşi İsmail'den olma 1926 doğumlu ...isimli bir kız çocuğunun, murisin kızı olarak nüfusa kayıt ettirildiğini, oysa ki bu ...'nin gerçekte murislerinin eşi olan İsmail'in ilk evliliklerinden olma....ve ... kızı ...'in kızı olduğunu, anne adının hatalı olarak... yerine İsmahan yazıldığını, bu hususu tanık beyanları ve DNA testi ile ispatlayacaklarını belirterek, müvekkillerinin murisleri İsmihan üzerinde kayıtlı bulunan davalıların murisi ...'in, annesinin adının ... olarak tespitine, murislerinin nüfus kaydından silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın aynı hususta daha önceden dört dava açtığını ancak bu davaların reddedildiğini, kesin hüküm nedeni ile eldeki davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, eldeki davanın kötü niyetli olarak muris İsmahan'ın maliki olduğu taşınmazlara ilişkin ortaklığın giderilmesi davasının sürüncemede bırakılmak üzere açıldığını, nüfus kayıtlarının gerçek duruma uygun olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin, 06.03.2012 tarihli 2009/249 esas, 2012/148 karar sayılı kararıyla; davacı tarafça aynı delillere dayanılarak, kök murisleri İsmahan'ın nüfus kaydında çocuğu olarak gözüken Ünzile'nin, gerçek annesinin ...olduğu iddiası ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemli dört dava açıldığı ve davaların reddedildiği gerekçesi ile davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 02.05.2014 tarihli 2014/6099 esas, 2014/8079 karar sayılı ilamı ile aynı konuda Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesine açılan 1993/353 ve 1997/80 ile 2. Asliye Hukuk Mahkemesine açılan 1991/118 esas sayılı davaların reddedildiği kararların henüz tebliğ edilmediği; Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesine açılan 1999/203 esas sayılı davanın da reddedildiği ancak davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesince dosyanın karar ve temyiz dilekçesinin bir kısım davalılara tebliğ edilmesi için geri çevrildiği, davacının geri çevirme kararını yerine getirmediğinden mahkemece temyiz etmemiş sayılmasına karar verildiği, bu dosyalarda tebligat yapılmaması, 1999/203 sayılı dosyada ise karar tebligatının eksik olması nedeniyle kararlar kesinleşmediğinden kesin hükümden söz edilemeyeceği, Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davalarının, kamu düzeni ile yakından ilgili olup mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunda olduğu, taraf beyanları, tanık anlatımları ve kolluk tarafından düzenlenen tutanak ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın reddi kararının doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bir kısım davalılar vekilinin karar düzeltme istemi ise reddedilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen 21.10.2015 tarihli 2015/48 esas, 2015/559 karar sayılı kararı ile; davacı tarafça aynı konuya ilişkin Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan 1993/353 esas, 1997/80 esas ve1999/203 esas sayılı Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan 1991/118 esas sayılı dava dosyalarının henüz kesinleşmemiş ise de halen derdest olduklarından ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)114/1-ı ve 115 inci maddeleri gereğince derdestliğin dava şartı olduğu belirtilerek, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içerisinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 23.02.2017 tarihli ve 2017/125 esas, 2017/2452 karar sayılı ilamı ile eldeki davanın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (1086 sayılı Kanun) zamanında açıldığı ve 1086 sayılı Kanuna tabi olduğu, anılan yasa hükümlerine göre, derdestlik itirazın ilk itiraz niteliğinde olduğu ve davalı tarafça yapılmış derdestlik ilk itirazı bulunmadığından, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, bozma ilamına uyulduğuna göre bu doğrultuda karar verilmesi gerekirken yerinde görülmeyen gerekçe ile davanın reddinin isabetsiz olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'nin 29.07.2020 tarihli raporu ile ... ile ...'in aynı annesel soydan geldiklerinin tespit edildiği, kolluk araştırması tanık ve taraf beyanları nazara alındığında, Ünzile Şimek'in, davacıların murisi İsmahan'ın kızı olmadığı, ...'ten dünyaya geldiğinin sabit olduğu belirtilerek, davanın kabulüne ...'in nüfus kayıtlarında annesi görünen ...'in, gerçek annesi olmadığının, ...'in gerçek annesinin ... olduğunun tespitine, ...'in nüfus kayıtlarına gerçek anne ismi olan, ... yazılmak suretiyle, nüfusa kayıt ve tesciline, 6.800 TL yargılama giderinin davalı gerçek kişilerden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili tarafından, yargılama giderlerinin yanlış hesaplandığı, bozma öncesi yapılan yargılama giderleri ile bozma sonrasında yapılan toplam yargılama giderleri hesaplanmadan eksik yargılama giderine hükmedildiği belirtilerek, yargılama gideri yönünden hükmün bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

2.Bir kısım davalılar vekili tarafından, davanın ispatlanmadığı, DNA incelemesi sonucu verilen raporda ... ve ...'in annesel olarak aynı soydan geldiğinin belirtildiği, kesin bir sonuca ulaşılamadığı, adli tıp kurumundan kesin sonuç içerir raporun alınması gerektiği belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava nüfus kayıtlarında anne adının düzeltilmesi istemine ilişkin olup uyuşmazlık, ...'in, davacıların murisi olan ...'ın kızı olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36 ıncı maddesi .6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; yargılama nedeni ile bozma öncesi yapılan 2093,95 TL yargılama gideri ile bozma sonrası fethi kabir için yapılan 4.614 TL yargılama gideri, Adli Tıp Kurumu bilirkişi ücreti 3.000 TL ve hükmün verildiği tarihe kadar yapılan 1.976,50 TL postalama ve tebligat gideri olmak üzere toplam 11.684,45 TL yargılama giderinin davalı gerçek kişilerden alınarak davacılara verilmesine karar verilmesi gerekirken, eksik yargılama giderine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple

1.Bir kısım davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,

2.Davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “6.800 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “11.684,45 TL” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

İş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün inçinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

1-AC-KFP-DŞ-SD-FB